26
Yorum
43
Beğeni
0,0
Puan
2146
Okunma

Yastığımdan ihanetin iner göçebe hasatıma
Kurutulmuştur artık zincirlenmiş hayallerin
Yokluğun dilenir şafaksız günün koynunda
Bir kez daha terketmen için
Bir kez daha dön isterim umarsızca
Martılar intiharımı bekler kalbimi gömmek için
Bir gemi geçer mavi ışıklarıyla
Güvertesinde satılık sarhoşluğun
Mendilci kızın esmer güzelliği gibi
Unutulmuşsundur artık bedeninin cesetliğinde
Yırtıcı hayatımın kesik gövdesinde
Çemkirir çocukluğumun uslanmaz yaramazlığı
Rahminde bıraktığım gayya çiçekleri
Açar yalnızlığım dölledikçe
Kayıtdışı kalırım tüm vuslatsız hengamelere
Aç ellerin üvey sömürgelerinde
Solarken baharımın mavi gülüşleri
Hasret sancısının bitimsiz dansını
İzlerim ellerimin sağır gözleriyle
Dinlerken kör nefeslerin çiğ tanelerini
Yetimliğe elverişli topraklarda
Unutulur düş gölgeleri
Sonra savurursun vurdumduymaz umutlarını
Sen gecenin dördü gibi sağırsın aslında
Gecenin dördü gibi karanlık...
Irmak - Ağustos / 2012