5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
2873
Okunma

//Ey aşk!//
Yıldızların loş ışığı altında
Ayın sükûtu düşmüş gölgeme ve
Şavkını vurmuş gökyüzü yüzüme
Gece öyle yorgun ki
Yorgunum bende onun kadar
Hüzün kadar doluyum
Geçen gün gibi sarhoşum…
Anla!
İçerinden süzülerek ölmüşüm.
Bölünmüş ruhlar âleminin tek yerlisi gibi
Yitirmişim benliğimi ta başından ve
Kanamışım sevdanın çıkmazında
Büzüşerek zihni körelmiş enkazında
Kanmışım ben
Çığlıkların eşliğinde yanmışım bak!
Aslolan sevginin bencilliği değil mi ki
Bitmişliği ve yitirmişliği sevgilinin de
Herkes aynada bir tek kendini görür de
En çok da kendini sever ya
.....
İşte böyle.
Ve işte bu nedenle
Tutunamam yerlere serilen namına bile
Yalnız düşler ülkesinde yalınayak kalınca
Düşlerim sadece bana ait olur, kanımca…
Yer gök gözlerin
Irmağındayım ruhunun, yolum savruk
Suyun tam da boğulacakmış gibi duran tarafındayım
İçim, içerinden buruk ve
Sözlerin, yüreğimi gölgene hapseden bir cellat misali
Hazan kokar ayrılık
Soluksuz yağmurların ardından doğan güneş
Kaldırımların yitik buluşmalarına seslense ve yine
Yokluğun, gecenin ayazına benzese de
Bu şehirde
Grip kokusu kadar soğuktur ve de ağırdır
Sağır duyuşların,
Azımsanmayacak kadar acıdır…
*
Yine de gel biz seninle
Ertesi günler için hayaller kuralım
Yalnız, tarumarsız olsun bu sefer
Farklı diyarların apayrı gizemleriyle büyüyen ve
An be an gülümseyen hayaller…
SEHER ERSÖZ-08.08.2012
5.0
100% (5)