12
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1717
Okunma

Yüzü karanlık insanlar var aklımda
düşümden düşmeden soyunan korkularım
patlar yüzüme en afilli gercekler
aklımda bir o
birde onsuz ben
en çalımlı haliyle
hala zulamda susmaya çalıştıklarım
gece taze henüz
yıldızlar haddinden fazla yorgun
kabusum kanatlarımda ateş
ben deli bir pervane
emiyor varlığımı var gücüyle
gecenin şahadeti
gömülüyorum şımartılmış kederlerime
daha bir yüz veriyorum aşkıma
buyursunlar
çabuk çeksinler ilmeğimi
cesaretle titremeye meyleden
üşümeden donacak kadar soğuk tene herşey
gerisi sis o saatten sonra
her yol aynı meskene gebe
bir ahdesem
tırnaklarım sökülecek belkide
beni esir eden bu yamalı pencerelerden
dökülecek çürüye çürüye etlerim
konuşursam çabuk mu ölürüm
susarsam geç mi kalırım
kimbilir?
o bilir...
ferman onun ellerinde yüksünmüş uyur
ben uykuya muhtaç
ne yana kaçsam derdim aldığım nefesten
en aza indirilmişken deliliğim
yapabileceğimden çok belkide istenilen
belkide canım az gelmiştir kimbilir
güneşe aç rutubetli bir sevdayla
ölümü beklemek gibi belki
nefsimle cebelleştiğim her an
azraille restim belki koskoca bir gerçek
sarhoşluğum derin
bir şişede bin efkar sıkışmış hasretten
suskular düğümlerini tam terkedecekken
mil çekilmiş yara açmamak için
kaybetme ihtimallerinin ezdikçe ezdiği gerçeklerime
kıyılmaz sevilene
seven gene kıymığında gözlerin
seven
kısacık ipli bir uçurtmada
uzandığı yere kadar hayatımda
koptuğu yerde ayrılık ve ölüm
konuşur konuşur
kendi gerçeğini kendi yazar bu deli
O en akıllı yerde konuşana kadar
susacak kendi deliliğine
bu gerçeği hergün dahada çok severek...
Söylesin şimdi;
susmalı mı
konuşmalı mı...
GG
...
5.0
100% (13)