19
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
3046
Okunma
Kaç asırdır geldi geçti burda seni bekleyeli
Başımda deli fırtına, yüreğimde sevda yeli
Sen ki bu bedbin bedende canımdan öte bir cansın
Gönlün şöyle öz ucuyla loş gönlüme işleyeli
Al maziyi var âtiye hâtıralar aralansın
Siyah beyaz düşlerimde çehreme vuran al ansın
Nasıl uzak kalabildin ruhunun ’şen gün’ eşine
Ümmî hezeyânlar sürdün pencerende güneşine
Sen ki bu kem tâlihimden bahtıma düşen ihsansın
Şaşıyorum el alemin senden evlâ güneşi ne ?
Al geceyi kur sabaha ahir ömrüm karalansın
Yâr nuruyla doğan nefes boğucu zifre bulansın
Şimdi topla yüreğini cenklere vur ercesine
Savur yerden yere beni ’’müstehaktır’’dercesine
Sen ki bir zamanlar göğe el açıp da yalvaransın
Öz pınarımdan ağanla, balçık oldu gülce sine
Al yağmuru ser gözüme bakışlarım harelensin
Nazarımdan aşk yerine elek elek hâr elensin
Kadim zifiriliğinle koyuver beni sürgüne
Yokluğumdan istifade bensiz senleri sür güne
Sen ki olduğum mekânı cennet-i alâ kılansın
Bu dört duvar cehennemde kapımdaki bu sürgü ne ?
Al vuslatı sar hicrana ümitlerim yaralansın
Ahde vefa kelamlarım kör kuyularda sallansın
Nice aşklar masal oldu, gönül sen de unutursun!
Aklımın kıvrımlarında kalp hatası habis ursun
Sen ki deli yüreğimde gel-geç fani bir limansın
Bırak kasırgalar esip dingin kıyılara vursun
Al Leyla’yı ver Mecnun’a ikisi de parelensin
Ebediyete intikal yegâne kâmuran sensin
Şimdi senden kalanları topla yüreğimden ıra
Zûl vaveyla nağmeleri duymazlıktan gel çal ıra
Sen ki aman ilendiğim, niyazı şükür sayansın
Var yine de git yoluna inancımı kıra kıra
Al sabrımı sür kahrıma veballerim sıralansın
Uç ucuna ekli ecir zincir cezaya ulansın
Dilinin söylediğini gönlün ispatlamıyorsa
Neye yarar izahların, özrün kelâmını yorsa
Sen ki hiçliğimden zûhur çokluğuma inanansın
Şimdi tüm varlığım esir bütün dirayetim forsa
Al kalemi kır infaza idam hükmüm sürelensin
Visale dair hendesem çözümsüzlüğe belensin
Oysa hep ’vuslat’ demişti sana açılan bakılar
Fütursuzluğun günbegün gayretimi heba kılar
Sen ki gaipten süzülen gerçek yüzlü bir yalansın
Pürüzlü simanı örter riyakâr yaldız açkılar
Al hilâfı ger hacmine, günden güne daralansın!
Kıldan ince soluğumda öldürücü daral ansın
Çıkar cebinden kinini alın çatıma sırala
Fikrim her bir mevhumundan kendine dair sır ala
Sen ki gizli sanrılarda aşka alenî dalansın
Görünen her köşesinden nur-u hayatı karala
Al neşemi der kedere muradım da paralansın
İçemediğim aşkına vahanda susuzlar kansın
Bitmek bilmez hâr-ı aşkın karlı dağı da yakacak
Güneş haletime şaşkın şark elinden ay akacak
Sen ki dimdik fıtratıma cürme meyil yel salansın
Uyandırma gafletimden ahım ayyuka çıkacak
Al umudu sor seraba bilinmezlik firelensin
Sana mail gidişlerim dönüşlerimle demlensin
Şimdi yerle yeksan, savruk acze amade yüreğim
Sana müptela benliğim, gama doğru büyür eğim
Sen ki arşlara uzayıp yarlar boyu kısalansın
Tırmandıkça kayar elim, yiter, tükenir ereğim
Al gücümü yor hıncıma tahammülüm esralansın
Aşka dair taleplerim yüce makama yollansın
Son kez giriver gönlüme aşkı bir de bende sına
Buz tutmuş donuk hislerin derinliğimde ısına
Sen ki birlikten bölünüp elimde zerre kalansın
Buldum ya bırakır mıyım seni benden gayrısına
Al aşkımı yâr ol ya da vahdetimiz çarelensin
Cümle destanlar silinip bizim sevdamız söylensin
eylül’12
5.0
100% (22)