26
Yorum
43
Beğeni
5,0
Puan
4426
Okunma

hayallere sığmayacak gerçeklerim vardı benim
bir de sen
bakiye
şöyle kıyametime nazır bir gidiş
sonra toplayıp pılını pırtını, alayına salıveriş
salkım saçak küfürler saçılırken sırça maziye
atinin elinde şimşir tarak
saçma sapan sevişler birikmiş iskeleye
‘’iskele’’ de ne alaka dersiniz siz şimdi
‘’sol yanım’’ safsatası öyle baydı ki
gına gelse yeridir
sille tokat girişsem kendime intihar olur mu sizce
ya da ayaklarıma beton döküp iflah olmaz yüreğimi atsam köprüden
oh olsun bana!..
ama yok... durun daha!..
öyle kolay mı ölmeler
sararan çimenlerin ardından ancak koyunlar meler
yeşilken bilmeli kıymetini
ki değsin gönle usulca değmeler
ah benim aklı beş karış havada aklım
dön dolaş hayat birkaç saat
(kaçarken mi geldi bilmem ki)
sevmeyi bile beceremedin ya, yuh sana!..
oradan bakılınca kolay görünüyor bu işler, öyle mi
senin fikrini yerim ben
sağa dönsen kırık bir kalp, sola dönsen paramparça bir ömür
seni gidi gönül sakarı seni
suçuyla dağ deviren nedamet timsali zat-ı şahane
muhtelif duygularla kaygı duruşundayım şu an
ne idüğü belirsiz serzenişler ser şimdi
şöyle ortaya karışık
sonra da bir yaygara, bir veryansın
bırak da
görenler beni kendimdeyim sansın
(Ya Rabbim bu nasıl absürt bir durum)
‘’aşk olsun’’ diyorum başka da bir şey demiyorum!..
.