11
Yorum
9
Beğeni
4,8
Puan
1129
Okunma

I
Yağlı ilmekli idam sehpalıydı ayrılıklar
Her yol ayrımı kılıç yarası açarken adımlara
Kör uçurumlarda kalırdı ayak uçları
Dokunsalar haykıracaktı suskun hıçkırıklar
II
Kafesine hapsedilmiş özlem türküleri
Yankılanırken dipsiz kuyularda
Kan kusardı karanlığındaki gece
Kül rengi bulutlar çekilirdi pencerelere
III
Keman ağlar, piyano dokunurdu sol yanıma
Bulut emziren gözler çivilenirdi çerçeveli resimlere
Yaprak dökümünde kalırken takvimlerdeki mevsimler
Paramparça yalnızlıklar çoğalırdı odalarda
IV
Sağanağından cam kırıkları yağardı
Duyulurken figan bir beste eski gramofondan
Titrek mum ateşlerinde yakılırdı sızısındaki yürek
O vakit yalnızlığınla meczup kesilirsin caddelerde
V
Meteor olur her nota düşerdi şehirlere
Kor yangınlara atılırken besteler
Şarkılar ağıt olur kanatırdı öpüşme izlerindeki dudakları
Külümde savrulurken ben
O eski resimlerini hiççç ellemedim
Bir kendimi bir bu şehri yakıp giderken
Bıraktım sokak lambalarını aydınlatsın diye ayak izlerini…
5.0
89% (8)
3.0
11% (1)