I.
bu sabah
yoksul bir yalnızlık ilişti gözlerime
baktım güvercinler de yok cam kenarlarında
oysa daha dün koymuştum
bayatlamış hayal kırıntılarımı
anlamışlar, belli onlar da biliyor ağzının tadını


cama vuruyorum
kurduğum düşlerin ötesine dökülüyor damlalar
karşı dairede oturan
genç bir kızın saçlarına sürüyorum kanlı ellerimi
uykularımdan satın aldığım çocukları
üflüyorum avucumdan

ve seyre dalıyor beni
dün gece vedalaştığım teyze


ah bu duvarlar ne çok eski
küf üstüne hangi boya tutar
yoksa yıkmak mı gerek bu duvarları
çok sorular icinde boğuluyorum



herkesin gözü söküğümde
çağırın hadi
bir usta bulun
duymadım!!!
yok mu dediniz?
kırk yerinden delik yüreğim
bakın!!!
yama da tutmuyor
gözlerim çok fakirmiş
üşüdükce vardım farkına


yüzlerinde benim acılarımı taşıyan
kadınlar görüyorum
soyunun!!!soyunun acılarımı yüzünüzden
buna hakkım yok
dudaklarımda felç geçiriyor hiç söylenmemis sözler



II.

bu sabah
günlerden pazar
sormayın çocuklar
saatin ne önemi var
daha önce de duymuştum bu sesi
ah bu martılar araya girmeselerdi

şimdi gidin martılar kulağımın dibinden
içimdeki yoksul Poet artık ısınmak istiyor


DenizeDenizden