3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1273
Okunma

sana çiçekler getirmedim Mustafa
gittiğim yerlerde çocuklar yaşamıyordu
sana dizleri kanayan kavgalar getirdim
kayıp kentlerin arka sokaklarından
ve ahraz düşünceler getirdim
kimliği olmayan
doğuştan mühürlü kadın dudakları
söküldü benliğimden
sessizce dinledim karanlığın
beyaz uğultusunu
toprak yan/dı güneşin doğduğu yerden
adamların bakışları yıkıldı yerlere
geri dönmeyen
bir çift ayak taşıyordu yürekleri
ben onlardan öğrendim Mustafa
arkama bakmamayı
hayatın omzuna atamadım ellerimi
ağır geldiler
oysa ne çok kambur hayatlar taşıdım
kelebek kanatlarımda
küfrettim tek gözlü Tanrılarına
bana dinsiz dediler
dilinde sevgiyi çürütenler
bak Mustafa!
ellerime bak...
hangi çocuğun başını okşadıysam
kırıldı ellerim günden güne
avuç avuç dökecektim oysa
kan kokulu ekin aralarından
toplayamadığım gelincikleri yüreğine
düşürmeseydim sesimi
namerdin kuyusuna
sana türküler söyleyecektim
şafak vakti
şimdi kuşlar ölüyor
kafamın içinde ki mahzenler de
kurşunlar sıyırıyor siyah saçlarımı....
….söküp atabilseydim kalbimi yerinden
fikrimi vurabilseydim dağlara
kendimi bulmaya kalkışmazdım
parça parça olan kayıplarımdan
aç göğsünü Mustafa
güneşin kollarından çocuklar getirdim sana
…sırılsıklam...
DenizeDenizden
5.0
100% (4)