8
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
1674
Okunma

İstanbul gecelerinin kollarına
izden yola gelip ruhumu sundum
gülümsedi ak güller
yıkıldı sedler
umuda sen doğdun yâr
yıldız parkının surlarına astım benliğimi
ayak uçlarında indim seher vakti
yürek ötesinden ecel rıhtımına iner gibi yâr
yıldızlar nöbettar ya ruhumu adadım geçit verdiler
çiçekleri kokladım tebessümün vurdu çehreme
arındı, arıttı günahlarımı nazarla
duydum soluduğunu, kalp atışım yavaşladı
yakınlığımı müjdeleyen çiçek devşirdim adına
Dolmabahçe sen neyi bahşediyorsun!
ulu çınarların gölgesinde yanardağ gibiyim
ağır geliyor dertler yâr alevine uyanıyor anılar
özyurdumu özlüyorum titrek temmuz akşamı
ölümsüz aşklar gözüme sürülüyor ve kırılıyor geceler
çağırdığın uzağa dönüşlerdeyim
bulutla gelir uğultum kovulmuş ülkesinden
vuslata firaka dokunur en tatlı nağmeyle
bir uçurum dolunay İstanbul geceleri
billur çağrılar seni söyletir demlenirim
sular yaslanır bağbozumu gözlerime
ak düşer saçlarıma dağılır sislerim
İstanbul adındır sevgilim senin adın
akyazım döner kutlu adına
ayasofyaya götürür seccademi
kol geziyor üzerimde sensizlik
secdelerimi mevsimsiz serdim
duâlarım güne doğup güne indi
tutsağı olduğum bu kentin gecesine
işaret parmağımla kondun ey sevgili
aşkın bir yıldızdı kaydı İstanbula
duygularım sırattan döndü
çırpınıp ağladı ruhum
tutsak kent olduk ey sevgili.