5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1064
Okunma
Doğduğumda asırlık dertlere
Anlamış mıydım?
Ufalacağımı
Geçtikçe ömür kızartan yıllar
Masumdu her duygum
Kirlenen dünyaya inat
Dolsa da her yanım kartlaşan kötülüklerle
Geçerdim umut süzgecinden
Kaybolurdum karanlık denizlerin anaforlarında
Tutulmuştum bir kere ateşlere
Boğulurken iyi niyet nöbetlerinde
Bekliyordum
Düğümlerin çözüleceği kara düğünü
Yürüyordu emin adımlarla
Evren
Evre evre hazırlanıyordu
Kansız gerdek gecesine
Dikerken
Kızıl gelinliğini yer
Sabırsızdı gök
Koparırken yüz görümlülüğü ayı karanlık göğsünden
Çöken yıldızların
Telâşesin de buz dağları eritiyordu gün/eşe
Ki onlar biliyorlardı varacakları akıbeti
Müthiş bir orgazmla arzuların yok olacağını
Meleklerin şahitliğinde
İğnesiz
İpliksiz
Terzilerin
Kaç yırtılmış yüz dikeceklerini
Ve makassız kaç yüzsüzlük yırtacaklarını..!
Sude Nur Haylazca