12
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1317
Okunma
Hayalde ve masalda bir pejmürdelikti benimkisi
Ben nezaketsiz bir ıhlamur
O ise kuğu misali süzülen nilüfer
Onun aşkı büyük nehire aşık
Benimkisi nacizane aşıkın aşkına maşukluk
Hergün yüreğim acıyarak izlerdim gelinimi
Bazen ağlardım duymazdı bile sesimi
Bir sabah, belki akşam bilinmez
Ki aslında önemi yoktur mecnunlar için; dayanamadım
Kopardığım gibi sudan nazlı gelinimi yanıma saldım köklerini
Fakat ağlamaktan göremedi bile beni
Meğer sevda yakarmış görünmeyeni dahi
Tam teselli maksadıyla uzatırken dallarımı
Eğdi boynunu yere nazlı gelinim
Belki günlerce ağladım bembeyaz eteklerinde
Ve bir zaman sonra kan aktı gözümden yaş yerine
İşte o an
Sadece aşıklar için yaşayan anlardan birinde
Kırmızı damlalar damladı gelinimin üzerine
Ve kır çiçekleri teselliye uğraşırken beni
Bir kırmızı gelinciğe dönüştü nazlı gelinim
Ve hasretin kokusu sinerken üzerime
Aşkımdan unuttum benliğimi
İşte o gün bugündür
nilüferlerin kardeşleridir kırmızı gelincikler
Olur da birgün bir ıhlamur ağacının kokusu gelirse burnunuza
Sadece aşkı hatırlayın ve hasreti
Arayın yanında hemen ağır ağır akan nehri ve o nazlı gelincikleri
Zorlanırsanız yanağınızda bir damla yaş nehir olur
Gelincikler ise yüreğinizde çoktan açmıştır...