sen o kadar da imkansız değilsin aslında

dünyadaki bütün çocukların bir anda

ağlamayı kesmesi kadar

ya da seni unutuvermek birden

ve dalıvermek deliksiz bir uykuya

açlık nöbetlerine yazılan çocukların

kıtasının lağvedilmesi mesela bir sabah

ya da öyle bir sabahta uyanıp / bir şarkı mırıldanıyor olmam sana


sana küsmenin bile güzel olduğu bir sandalla açılmak kayba doğru

yokluğu gömebilmek

alnına temiz öpücükler bırakmak gece üçte

tam sana namuslu sevişmeler ısıtıyorken avucumda

bir merminin ivmesini terk etmesi sıcakken

bir düğünün asla cinayet işlememesi kadar

da imkansız değilsin / biliyorum

kederin bütün dinlerden de büyük olduğunu bildiğim kadar


ya da cehennem yok demesi bir peygamberin

( içimizdeki cehennemler konu dışıdır )

hatta üst komşunun bana lokma pişirip getirmesi

( bu arada dört nokta üç kilo kalaşnikof / yeni doğan bir bebek kadar ağırdır )

ve madem ki konu açıldı

kürt olsan yine bu denli sevecektim seni

( daha çok değil )

ama biraz daha imkansız olacaktın

belki biraz daha ölecektik

şimdi bir şarapnel yarası olacaktın belki yüzümde

ya da bir ihtimal paris’te gömülecektik


sen o kadar da imkansız değilsin aslında...



Cemil KURT