küçücük bir mumun terikisinde kapkara gözleriyle bakıyor gece birinci ikinci beşinci bininci cümlemin ünlemine. dilimi buynuma dolsam boğulacağım yağmura tutsam tenimi dağılacağım mürekkep mavi...
ah cezasız suç ısıran özgürlük körleşen izan düşünen sığlık ve türküleri boğan sağırlık Ne demeli varlığınız taş olurken uykularıma yastık...
ve çocuklar çocuklarım/ız içimin acıya dönüşmüş başak tanecikleri can suyu dilimin kemiğinin döküldükçe duyularıma dokunaklı ezgileri kirpiklerinde susuyorum örselenen sesimle..
sonra, gökyüzü ekiyorum şiirin toprağına olmuyor yüksek sesle susuyorum uzun uzun nafile! derken serçeler kaçıyor gözbebeğime gülümseyişleri yutağına tıkanmış ikircim/ çocuk pembesi göğsümdeki boşluğa yaslanmış kaşlarının eğrisi havar düşüyorlar alnının kırışığına göğün babasının sesiyle sustuğu yerde resimler çiziyorlardı mutsuzluğa umutla...
kaşlarını çattığı yerde duruyordu çocuklar kara kuru masalların sessizliğin açan çiçeklerine incecik bir kar yağıyordu o vakitlerde ve harf harf düşüyordu alın çizgilerine öznel iç çekişleri yüzünde anılar ve boynunda dilsiz çıngırağını taşıyan zaman çığlıklardan newroz ateşi yakıyordu korkularına başkaldırma imgesine sığınan kekeme bakışları yüklüyordu geceye yalım ağıtlarını kuyu iplerini çekiyorlar içinin boşluklarından yenilgilerin...
kirpiklerinde mişli zamanın ölü ninnileri ağız dil vermez öykü ayrılıkla beslenen barış güvercinleri gökyüzü geniş gökyüzü dar kıyım kıyım kıyılırken memleket meselesi elde yoksulluk elde keder elde yalnızlık elde eli yüreğine şefkatlenen anaların hıçkırığı var...
görmüyor musunuz sahi?
ne tutsaklığınız ne de efendiliğiniz sürmeyecek mahşere dek kefensiz çekin kulaklarınızdan vurdumduymazlığın tıkaçlarını görün ki sesinde taraz olmayacak çocukların azalacak ağrısı yalnızlığın tavana resimler çizmeyecek ümitsizlik anlayın ki...ölüm bile bahtiyar ağlar ol vakit sebepsizliği hiçleğen hakikatla ...
bende uzun türkülerin kederli yankıları! anaların yüklemsiz ağıtları bir ayin kutsallığı gibi içimde çocuk hıçkırıkları...
bir gerçek bir istek bir yakarış faslında iç geçiren bir dünya k/aralaması...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Toprağın muhteşem dillenişi ve doyumsuz bir hüzün tarlasında açan onurlu çiçeklerin maviyi selamlaması.Alkışlarımı bıraktım gücüne yüreğin ve kalemin.Ve Sevgilerimi...
küçücük bir mumun terikisinde kapkara gözleriyle bakıyor gece birinci ikinci beşinci bininci cümlemin ünlemine. dilimi buynuma dolsam boğulacağım yağmura tutsam tenimi dağılacağım mürekkep mavi...
ah cezasız suç ısıran özgürlük körleşen izan düşünen sığlık ve türküleri boğan sağırlık Ne demeli varlığınız taş olurken uykularıma yastık...
ve çocuklar çocuklarım/ız içimin acıya dönüşmüş başak tanecikleri can suyu dilimin kemiğinin döküldükçe duyularıma dokunaklı ezgileri kirpiklerinde susuyorum örselenen sesimle..
sonra, gökyüzü ekiyorum şiirin toprağına olmuyor yüksek sesle susuyorum uzun uzun nafile! derken serçeler kaçıyor gözbebeğime gülümseyişleri yutağına tıkanmış ikircim/ çocuk pembesi göğsümdeki boşluğa yaslanmış kaşlarının eğrisi havar düşüyorlar alnının kırışığına göğün babasının sesiyle sustuğu yerde resimler çiziyorlardı mutsuzluğa umutla...
kaşlarını çattığı yerde duruyordu çocuklar kara kuru masalların sessizliğin açan çiçeklerine incecik bir kar yağıyordu o vakitlerde ve harf harf düşüyordu alın çizgilerine öznel iç çekişleri yüzünde anılar ve boynunda dilsiz çıngırağını taşıyan zaman çığlıklardan newroz ateşi yakıyordu korkularına başkaldırma imgesine sığınan kekeme bakışları yüklüyordu geceye yalım ağıtlarını kuyu iplerini çekiyorlar içinin boşluklarından yenilgilerin...
kirpiklerinde mişli zamanın ölü ninnileri ağız dil vermez öykü ayrılıkla beslenen barış güvercinleri gökyüzü geniş gökyüzü dar kıyım kıyım kıyılırken memleket meselesi elde yoksulluk elde keder elde yalnızlık elde eli yüreğine şefkatlenen anaların hıçkırığı var...
görmüyor musunuz sahi?
ne tutsaklığınız ne de efendiliğiniz sürmeyecek mahşere dek kefensiz çekin kulaklarınızdan vurdumduymazlığın tıkaçlarını görün ki sesinde taraz olmayacak çocukların azalacak ağrısı yalnızlığın tavana resimler çizmeyecek ümitsizlik anlayın ki...ölüm bile bahtiyar ağlar ol vakit sebepsizliği hiçleğen hakikatla ...
bende uzun türkülerin kederli yankıları! anaların yüklemsiz ağıtları bir ayin kutsallığı gibi içimde çocuk hıçkırıkları...
bir gerçek bir istek bir yakarış faslında iç geçiren bir dünya k/aralaması...
Hazal Karadağ
Şairin özel bir anlatımı kendine has bir tarzı var, dizelerinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.
kirpiklerinde mişli zamanın ölü ninnileri ağız dil vermez öykü ayrılıkla beslenen barış güvercinleri gökyüzü geniş gökyüzü dar kıyım kıyım kıyılırken memleket meselesi elde yoksulluk elde keder elde yalnızlık elde eli yüreğine şefkatlenen anaların hıçkırığı var...
cek cümle bu şiire yetermi bilmiyorum mükemmelllllllll şairini kutlarım
Yüksek sesle susmak uzun uzun şiirde bu olsa gerek bu kalemde dinlenmek yorgun bir kalp ile ve uzanmak sonra bir dinletisinde dizelerin "iç geçiren bir dünya k/aralaması... " bestesiyle geçmise, geleceğe..
çok agır olmuş anlamaya çalışsam da benim kapasitemi zorluyor ama anladığım yerlerde mükemmeldi sevgiler saygılar kardeşin hazaniküçücük bir mumun terikisinde kapkara gözleriyle bakıyor gece birinci ikinci beşinci bininci cümlemin ünlemine. dilimi buynuma dolsam boğulacağım yağmura tutsam tenimi dağılacağım mürekkep mavi... ah cezasız suç ısıran özgürlük körleşen izan düşünen sığlık ve türküleri boğan sağırlık Ne demeli varlığınız taş olurken uykularıma yastık... ülkemdir kurşunundan öptüğüm kalemimin kör ucu...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.