4
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1244
Okunma

Tarumar baharlar büyütürdüm
Kendi halimdeki kış bahçelerimde
Zaman inadına akıp gidişlerde kalırken
Kanadı kırık kırlangıçlar kan türküleri kusardı
Tavana saplı çamurlu bakışlarıma
İklimler hep kırkikindili yağışlarına gebeydi
Her damlasında kan gülleri açtıran
Boynu bükük kalemler ıslatırken mektupları
Gazel gökerdi sonbaharlı kelimeler
Parmak uçlarımda bir zaman sızısı
Kırık camlara yalın ayak basarken ayrılık adımları
Her adım gelincik tarlası ölüm türküsü olurdu
Sarı odalarım gecenin köşelerine çekilirken
Mazinin mevsimsiz dikenli çiçekleri açarken sol yanımda
Kuyruklu bir yıldız takılırdı dilime
Rüzgarın koynunda kokun çarparken yüzüme
Kirpiklerime kırağı çalmış anılar takılırdı
Dipsiz kuyulara senli dipnotlar düşürdüm
Boğulmaya ramak kalan heceler boğazımı düğümlerken
Sesinin yankıları kulağıma kurşun sıkardı
Yarım kalmış yalnızlığımı yaralarken
Derin uykular karanlıkta açardı gözlerini
Dilek çeşmesine atılan bozuk paralarda parçalanırdım
Çılız pınarlı şiirler bir şadırvanda çalkalanırken
Asırlık yalnızlık duvarlarının kalıntılarında kalırdım
Göğsümde göçmen kuşlar havalanırken
Nefessiz kalırdım
Suskunluğun çölünde
Kurumuş çatlak dudaklarımdan adın dökülürken
Döküme demirli bir aşk olurdun
Soğuktan elim yapışırken resmine....
Tüm hüzünlü şarkıların notaları söylerken seni
Kırılırdı pencereler
Yıkılırdı dizeler
Yükümlüsü olduğum ölüm hükümlerinde asılırken bir yanım
Kafese atılmış bir kuşun sesi duylurdu....
5.0
100% (8)