Gel



Su başaklarını okşayan esintiler yön değiştirdi
Şehirler tütsüye bulaşmış gece senfonisi
Tenin tiz bir ıslık leylası
Gökyüzü grisine göz yumduğum
Uyku gibi inançsız çıplak duasın


Parmakları kesik bir yol birikintisi hüzün
Menekşeler sürgün
Lâl gölgelerin son bakire bakışısın duvarlara
Aşk için rutubetinden kurtulacak
Kutsal kan – Şu an
Tanrıların uyuduğu ansın


Hangi put
Yanılmamış ki doğası insanken
Tabiatsız, sessiz ilk ve son defa doğacaksın masallarına
Notalarını terk eden yankılar
Sekizinci gün şairleri tanıyor olmalı mucizeleri


Gel


Vahasına gömülecek bir şiirken lir
Kelebeklerin serapla dansı batacak birazdan
İçimize
Derinimize
Hayat doğacak şafağın pürüzsüz yüzeyinde
Uyanacaksın


D a m l a l a r
D o k u n m a l a r
Tanıyacaklar evrenin karanlık katmanlarını
Mızrağa dönüşecek buzulların s e s s i z l i ğ i
Yörüngesine kavuşacak her hüzünlü sevi
Nefesin ise bir nehir kıblesi
Sızladıkça çözülen uzaklıklar gibi
Yaşayacaksın bedenini




...