19
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1105
Okunma

Kök damarlarıma tünerken sevimsiz kuşlar
Sırtımdaki pençelerdi acımadan al hırkayı delen
Ölümün lütufkâr ilahisi
Bu demdi dibinde buruk dallarımın dillenen
Zıttı bir manayla dilinde sarı benizli çingene
Dibinden yolup yapraklarımı söylüyor el falımı
Neticesinde damlıyor aklara kan al güllerden durmadan
Evvelden içine kilitleyip sesini göç eden rüyalar
Vakitsiz gelip gece kokluyorlar goncalarımı
Defalarca yeniden gömsem de katmerli tohumlara
İnatçı bizli geçmiş zaman büyüyor boğumlarımda
Hala çağlamıyorken kuşların ağzından keman sesi
Ve zehirli suyum dinmesiz yaralarken kökleri
Şimdi vakti midir o deme kılıç kuşanması cılız dikenlerin
Altında ezilmiş olsa da gölgesi güneşin
Hayırsız sevdayı döllüyor eylül zehirli tohumlarımdan
Yağan yağmurlardan yaşlandı gül ağacım bu bahar
Kuruları serpiştirip kâğıtlara attıkça silinmiyor yüzü aşkın
Dalına sımsıkı sarılmış düşmüyor sararan yapraklarım
Blackless