4
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
1388
Okunma

Yağmurun sesi
Zaman içinde bir isyan akıntısı
Kalp duvarlarından ıssız kaldırımlara
Ben en çok gözlerini özlerken öldüm cinayetinin
karanlık bir suç aletiyim sadece
kim eline alsa kan kırmızı kinim çıkmaz aşklara
Anlatılmaz bazen
Fayton konvoyunun istasyonsuzluğu misali
Yaşamak
Çocuksu cüret kadar masumken dokunmak
Yankıya
Aynaya
Fen’e
İblise
En azından dudak mesafesinde yaklaşmak
Üç şeritli boyutta susmak kadar uzak
Bir kan kaybıdır sadece
Boynunu bükmüş gökkuşaklarıyla
Delirirken uykulara / unutmak
Unutturmak
Bir kadın sevdim papatyaları uçuşurken
Uçurumun gökyüzünde
Bakireler uğurlanıyor sessizce
İçimin kuraklığında kırbaçlanarak…