Hoş geldin karanlığıma derin kuyu
Yarım bir simit kokusu sızlıyor yüreğimde
Islanan martı hayaletleriyle birlikte
Ve yankısı gözlerinin olmayan bir sevgiliye ait

Çevrelemiş karanlık bir örtü misali yerçekimi
Dilek tutmayı dileyecek an değil diyor
Gri gökyüzü

Ve bir vapur
Ki bir iskele
Bekliyor
Anlatmak imkânsız değil bir şiir içinde
Şemsiyenin imlasını
Ve tanımlamak hayatımdaki ilk kekelememi

Yeteri kadar sevişmedik
Yeteri kadar dövüşmedik belki de
Şans işte, anlatmak
______________yağmurda ıslanma diye

Ki hayat bir kaybolma ikindisidir
Ortalık meşale yeriyken
Şam-piyonu belirsiz bir oyunun
Hamleti gibi yürümek
Senin kırmızısı olmanı istememdir sadece
Tüm kalabalığın içinde seçebilmen için
Kendi yolculuğunu

Unutma
Geride kalmaz hiçbir ölünün kokusu
Ki rüzgâr fısıldıyorsa bakışlara girdabını
Katiller –aşıklar-cinayetler buluşmazlar aynı rüyada
Kabusa dönüşmesin diye gece

_______________yağmurda ıslanma diye








.
.
.