10
Yorum
13
Beğeni
4,3
Puan
1957
Okunma

Hüznün duvarlarında yarım kalan şiirler
Tükendi düş/ünce/ler
Aklımın kaydırağından tutunamayarak
kaydı çocukluğum.
Hep çocuktur oysa direniş.
Çocuksu bir cesarettir
Büyükmekle yaşamak arasında.
Büyü/mek adına salıveriyorum
tüm düş kırıklıklarımı.
Mesela
hiç sahip olmadığım
kırmızı bisikletimi,
aşk/cıl bilyelerimi
ve tanımadığım seni.
Pişmanlıklar kataloğundan acılar seçiyorum.
Eskitme acılara eskiz çiziyor parmaklarım.
Çaresizce sığındığım gece
üstümü bir yorgan gibi örtüyor.
Ahmet Haşim’i-o çirkin adamı-
şimdi
daha çok seviyorum
İlk kez
Ayan beyan kendimi ele veriyorum
Kimse almıyor.
Anlamsız ,anlamalı ve tabi ki
bu bir tezat fikri
kitleler aralıyor gizemimi.
uzun gürültücü siyah sakallarım.
ve karanlık yüzüme yüz sürüp
beni tasvir ediyor
kendi güzelliğiyle barışık bir suret
Alaycı tebessümü kahkahaya boğuyor beni.
Tüm acımı bir şişe
gemiye boğup
denizeme indiriyorum.
kırılıyor kırmızı.
paramparça şarap/nel parçaları.
Çıplak ayaklarla çiğnediğin her yeri
kokluyorum.
aynaya bakıyorum
köpekler gibi yakışıklıyım diyorum
ve anlıyorum
en az bir av köpeği kadar iyiyim.
Kendimi sana benzet
Hiç bir satırı beni anlatmıyor oysa
soytarı şiirinin.
Kır kilitlerimi aklımdaki sana
emanet ediyorum
Yorgun bir emanetçiye
Zamana .