4
Yorum
1
Beğeni
4,2
Puan
1231
Okunma

batardı hep önce cam kırıkları sonrasında gül dikenleri
acıtmazdı canımı
yokluğun kadar yoksul düşerdim her seferinde...
ızsız gece koynuna yıldızlar koyardı senin hatırına
izlemenin seyrine doymayışımdı seni yıldız yapışım
sen en parlak olandın odama dolmasa da aydınlığın
gözbebeklerim beklerdi girmen için içime...
bir bir yanıp sönerdin sen
uzak bir şehrin ışıkları gibi
şehir sana sen şehirlere göz kırpardın kıpırdamadan
ve ben hiç durmadan izlerdim seni...
dokunamadığım yanlızlığım gibi uzaktın
uzayıp giden uzanamadığım bir uzay boşluğunda
işte bu yüzdendi seni sana veremeyişim en verimli çağımda...
çakıyla açtığım kalemlerim yanındaydı kağıtlar
yazardım seni imlasız, imgesiz dolardı sayfa
kağıttan uçurtmalar yapışım boşluğa atışım okuman içindi
kimse bilmesede
içi yazılı olan kağıttan gemilerimi suda yüzdürüşümü...
gül kurusu karanlıklarda sevdim seni bekleyişi
bekçi düdükleri bölemedi geceyi
bir kayan yıldızlar bir
a
y
r
ı
l
ı
ğ
ı
n
böldü tenimi ruhumdan
kır sevdası bahar başlangıçı acı bir çoban kavalı türküsü
yıllarda geçse an gibisinden
mevsimsiz bir zamandı gidişin
işleyişindeydi saat yıpranıp yırtılırken takvim
ve ben seni özledim...
cam kırığı düşlerim canımı yaksada
acıtmıyordu eskisi gibi nasırlaşan yüreğimi
g
i
d
i
ş
i
n
yırtmış atmışlığım yoktu geceyi
bir bedendi sadece
düşlerin kaldı hep yanımda
bir de DİLEK YILDIZI olan gökteki sen
her gecemde yanımda göz bebeklerimde içimde kaldın
sen bilmesende ben karanlıkta görmeye başladım seni
geceyi bekleyişim seni görmek isteyişimdir
"bir cam kenarındaki cam kırıklığı düşler, cam yürek olur dağılır, dağıldıkça çoğalır, yıldız parlaklığı ışıltılar oluşur,yüreklere saçılır batar, ayrılık sanrısı gibi ve zamanla nasırlaşır özlemler duvarlara kazınmış bir resim gibi..."
5.0
80% (4)
1.0
20% (1)