6
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1102
Okunma

Vefalı olan Sullivan ve mucizeyi herkese hatırlatan Hellen’ in anısına..
Azmin zaferi ona ses verdi birde görmediği renkleri..
Hellen Keller küçük yaşlarda geçirdiği rahatsızlık sonucu duyma görme ve konuşma yetisini kaybeder.Kendini ifade edemediğinden agresif davranır.Gelen doktoru kliniğe kapatılmasını önerir.Annesi karşı çıkar. Mansfield SULİVAN diye bakıcı onu sabırla. anlar. Ağlayan helene bez bebeğini verir. Oyuncak bebeğin adı ise "SU" dur...
İlk kelimesi SU olur..ve ilk yazdığı kitap...HERŞEY SU İLE BAŞLAR...
ÜÇ ŞEY kaybedilen duyu...SU HAYAT oldu göremesede...SULLİVAN hep yanında oldu Hellen’in...IŞIK gibi...
iŞTE IŞIK ONUN İÇİN HEP BÜYÜK HARFLERLE...
aklımda kalan tek şeydi kaybettiklerim
unutmak istemediğim
üç şey...
dile gelemeyen, duyul(a)mayan sesler...
görünmeyen renkler..
her aldığım nefeste yokluğunu hissetiğim...
bana bugün herşey aynıydı demeyin
daha az önce duydu gözlerim tomurcuğun açan sesini
daha az önce dokundu rüzgar yanağıma
yeşil bir yapraktaki, mavi bir gökteki rengi gördü kulaklarım
dokundu bir yel dudaklarıma...
herkesin benim gibi görmesini istedim hep
aynı olamazdı ayrıntısındaki hayat
uzakta bir örümcek yeni bir ağ örürken kendi kuytusunda
bir serçe öteki dala kondu ilk konduğu dalını unutarak
saka kuşunun kanadından küçük bir tüy süzüldü yer sallanmasada
en azından bir saniye öncesinden farklıydı hepsi...
ben gördüm hep karanlıkta susarak
konuşmaya susadım bir tek ses duymayı yada söylemeyi
bir tek renk görmek her şeye değer
siyah haricinde...
ezberledim karanlığı, özlediklerim kadar...
Tanrı alırken benden "üç şeyi" şükrettim sadece...
çevremdeki insanlaraydı çıkışlarım
hırçınlığım anlaşılamamamdı
beni deli eden çırpınışlarım,çığlıklarım
an geldi deli bile dediler ama ben duymadım oysa
ne çok isterdim işitmeyi...
bir tek ses bir tek IŞIK için herşeyi vermeye hazırdım
sonrasında dokundu, bez bebeğim ellerime ağladım
düşerken gözümden damla
İşte o an başladı her şey...
"SU" ses oldu dokundu ellerime birde dudaklarıma
Sullivan IŞIK oldu gösterdi bana sesi ve renkleri
hiç ayırmadan tuttu ellerimden bıkmadan vefayla
işte o an başladım konuşmaya koşmak istercesine
parmaklarımla dokunduğum herşeyin ayrıntısını sevdim
uzak kalsada renkler benden...
Sullivan avcuma dokundu koydu renkleri
onun için sevdim, aldığım her nefeste her şeyi sevmeyi
sakın bana bugün herşey aynıydı demeyin
sizin gibi duyarken görmeyi
ne çok isterdim
benim gözlerimle görmenizi hayatı
anlardınız belkide herşeyin ayrıntısındaki güzelliği ve farkı...
aklımda son kalan tek şeydi
üç şey...
biri duyduğum sesler
diğeri gördüğüm renkler
en önemlisi aldığım nefes...
"oysa değersiz sandığınız farkına varmadığınız ne çok şeyinizin olduğunu, ancak kaybettiğimizde anlarız önemini.Tanrı’nın bize verdiği nimetleri gönül gözüyle görebilirsek eğer mucize güzellikleride görebiliriz..."
5.0
100% (5)