17
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
2866
Okunma

Konuşamıyorum!
Konuştukça dudaklarımdan inceden bir kan sızıyor,
Darbesi ağır geliyor yokluğunun
Konuşmak acıtıyor, suskunluğunsa ölüm soğukluğunda.
Ve hala
Vazgeçmeksizin kahramanlık bekliyor aklım, bozgun yemiş yüreğimden,
Sokaklarının arasında koşuşturan gölgem çözemiyor mananı
Ağlıyor Kulağımdaki sesler, yüreğimin tozlu kaldırım taşlarında.
...
Vazgeçilebilirliğim yüzüme tokat gibi vurulduğunda anladım
Benim gururum öksüz, inadım topalmış
Meğer aşk
Çöl susuzluklarına yazılan bir ağıtmış
Okyanuslara karışan birkaç damla gözyaşı
Sonsuzluğa fırlatılan küçük bir taşmış...
Korkma, İsyanım sana değil
Ruhumun, aklıma söylediği hüzünlü şarkılara kızıyorum ben
Kalbimin aşka muhalefetine yanıyorum
Çünkü hep aynıdır bu masal ve hep aniden bastırır hazan aşkın kayıp kıyılarına ,
Sararıp solan yaprakları taşıyamayacak kadar yorgun kalır dallar
Dermansız topraklarda kaybeder maviye olan tutkusunu yeşil
Bütün iklimler ağır ağır işgal edilir hüzün tarafından,
Kan emici vampir gibi
Koşmak bağırmak yalvarmak boşuna bir gayrettir atık
Ve koltuk değneklerini bile çok görür sana hayat.
Hani aşksız yaşamam sanırsın ve en kısa yoldan ölüme atlamak gelir ya içinden
İşte o an anlarsın
Ağladığın kadar güçlü
Sustuğun kadar suçlusundur
5.0
100% (26)