6
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1439
Okunma

/gelip kondu sol yanıma kara kanatlı bir güvercin
söyledi söyleyeceğini uçtu uzaklara
gözden ıraklara giderken ıslattı kipriklerimi.../
kanatları kanatmıştı
çarparken
yüreğim sızladı birden
siyah saçlarıma düştü ondan yana yedi kara tüy
her kıtadan bir sözle süzüldü yanaklarımdan
düşünürken bunları
ak bir tel daha çıktı başımda
dilimde tüy varsın kalmasın
başladım toplamaya güvercinden kalan tüyü
ilki elmas diyarı bir kıtadandı
parlak olmayan siyah tendeki beyaz dişlerin sahipleri içindi
ağlasam yağdırır mıyım ki ? kuraklığındaki toprağına yağmurlarımı
serinletebilir miyim ki ? kemikleri sayılan çocukları
bebeğine lapa yediren, sütten kesilmiş afrikalı bir anayı
ilk damla ayaklarıma düştü ağustosta üşüdüm..
ikinci tüy, Asya’dan yanaydı (Asya’m)
sahrada sakladığı siyah petrolün kızıllığı karışmış kanarken
sulamıştı olmayan hurma ağaçlarını
savaşların ve iç isyanların çocukları ağlattığını annladoğımda
ikinci damla diğer ayağıma düştü...üşüdüm yine bir temmuzda...
aldım üçüncü tüyü elime daldım derinlerine
sokakta yatan yetim gülüşlere,çöpten ekmek toplayan fukaraya
atılmış yanlızlığındaki huzurevindeki yaşlının yaşanmışlığına
boyacı,simitçi çocukların seslerine karıştım
üçüncü damla düşerken dizlerime titredim
dördüncü tüyü alırken yerden, değişen mevsimleri topladım
bir eskimonun tek toprağı olan eriyen buzulları
nesli tükenen fokları,
delinen atmosferin yaydığı kanseri
yağmayan karların sırlarında ıslandım
süzülürken dördüncü damla düştü diğer dizime titredim
beşinci tüyÜ alırken parmaklarım üşüdü buz tuttu
yol ortasında dövülen kadınlar
bir hiç uğruna öldürülen insanlar
ağzındaki demir çekirdekle çekilmeye hazır tetikler, delikli çelik borular
maç sonrası kavgalar
ölen insalıklardaki boşvermişlikler aktı bir damla daha
düşerken kucağıma karnım yandı bir mermi içime girmişcesine
altıncı tüy yerde kalmasın alayım derken
eskiler takıldı gözümün önüne
bayramlarımız,gelirken Tanrı misafirliklerimiz "geleneklerimiz"
kaybettiklerimiz
hasta ziyaretine giderken küçüklerimiz
tanımadan da olsa bir selamı çok görmeden verişlerimiz
ve daha neler nelerimiz... düşürdü göğüs kafesime diğer damlayı...
yedinci son tüy ellerimi kanattı içime atarken yanlızlığımda
suskunluğum oldu söyleyemediklerim, nacar kaldı kelimelerim
ağrıdıkça ağrıdı sol yanımdaki yüreğim, damarımda garip bir akışkanlık
düştü yedinci damla taaa kalbin tam ortasına
kan ağladım doldurdum denizleri şafağın kızıl rengi gibi
çok üşüdüm buz tuttu her yanım bir temmuzun tam ortasında....
/her tüy, uçmak içindi takarken kanatlarıma, kanadım...
her tüy, paslı bir pranga için, bir zincir halkası oluverdi düğümlenirken boğazım,
sonrasında kelebek etkisi oldu her damla, uzaklardan bana haber getiren siyah bir güvercine...sadece yedi tüy topladım ama damlalarını sayamadığım kadar çok ağladım yeşertmek için bir filizi.../
5.0
100% (8)