1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1069
Okunma
Gittiğim yerde yok
gölgeler de,
yağmur da,
fedakarlık da..
Senin adın da yok orada,
mesafeler de,
nefesimin bittiği yerde;
artık hiç ışık yok..
sabah olur,
dünya uyanır,
örülür zaman bir
dakiklik içinde,
güneş doğarken
fazladan oluşan yaralar da sarılır,
beden uyanır,
yarı ölü haline aldırmadan
kalkıp giyinir ve vedalaşıp gider..
hayat bu işte
gittiğim yerde toz da yok,
bulut da,
bir kara toprak parçasına tutunur beden;
işleri bittiğinde şu garip dünyada
sımsıkı kemik elleriyle,
sırf sen üzülme diye,
yeni doğan güne,
daha yenilere yer açsın diye,
gömülür toprağa beden..