3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1608
Okunma
nehir gibi akan bir kan
sonunda suya dönüşüyordu
bana emanet ettiğin mısralar
kollarında hayat bulurken
sessiz bir gemide
yol alıyordu yalnızlığım,
durup bir kez daha düşündüm
neden varım diye?
yoksa,
senin için mi varım bu koskoca evrende
sırf sana, senin sevgine ait olmak için mi,
ya da neyim, kimim ben ?
sönmüş bir lamba,
eski bir elbise,
kullanılmış bir fırça,
unutulmuş bir eşya,
derinlere indikçe yüreğinde
bulup çıkardıklarım bunlar mı yoksa,
nereye dokunsam, gözyaşı gibi ağlıyor bu gece,
senin yalnızlığını anlatıyor hergün,
hep aynı mısralar aslında,
yürek burkuyor,
insanın canını acıtıyor,
keşke, diye düşündüm dün yine,
insan olmasaydım keşke,
özlemim dinerdi böylece,
basit bir sürüklemeceye emanet
sonunda sonsuzluğa bırakıverirdim herşeyimi,
ve kimse inanmazdı bana,
insan olmadığım için.. seni hala sevemeyeceğime..
özlem son bulurken yüreğimde
gözyaşım kayboldu birden
ağlamak durdu ve kayboldu ışıltısı gözlerimin
sonunda çaresizliğin bir yaprak gibi gizlendiği
kalabalık bir ağaç gövdesine asılı kaldı heryanım da,
insan olmadığımı artık, bir kuş olup uçarken anladım,
konduğumda bir ağacın dalına
yine gördüm orada seni,
çiçeklerin arasında,
düşünceler inanılmaz bir basitlikte geçti yüreğimden,
acıdım ve ağladım kendi halime
bir kuş olup da sevmeyecek beni kimse diye..
ve sonunda öyle de oldu
tüm renklerime ve güzelliğime rağmen
kuşlar pek sevilmedi bu soğuk ormanda
özlemim de kendi başına kaldı böylece..