Güvensizlik, kıskanmak ve küsmeler..

Ayrılığın üç cemresi de çoktan düşmüş bu aşka meğerse,
Nereye baksam seni severdim ben
Şimdi nereden başlasam seni sövmeye..

Dilimin en hücra köşelerinde
Hiçbir kimseye,
Hiçbir zaman,
Hiçbir şekilde,
Söyleyemediğim sövsel cümlelerim birikmiş.
Yüzüne bakıp doyduğum bir yüreğim yok koynumda artık
Ve artık ben ne yesem seni kusuyorum

Sen bilmezsin eminim;
Seni soyunup seni giyiniyorum ben epeydir.
En sessiz, en sensiz masalarda;
Ruhumu en senli masallarla uyutuyorum geceleri.
Sen bilmezsin şimdi;
Bu belediye çukuru yaralarımı tam kapattım derken
Tekrar tekrar açtığımı
Adını andığımı " bi hababam sınıfı tekrarınca "
En içten sövgülerimle..
Müslüm üstü bir efkarla
Ferhat Göçer tonajında
Altı oktavlık şarkılar besteliyorum isminin her harfine
Sen bilmezsin;
Kendinin nasıl bir alışkanlık olduğunu
Ve " Seni bırakmak için neye başlamalıyım " ben ??

Kendimin moral ekibiyim uzun zamandır,
Kendi sahnemde seni oynuyorum boş yürek sinemasında
En ince ayrıntılara saatler ayırıyorum
Hep aynı martıyı beslediğimi sanıyorum her feribot yolculuğumda
Jopa bile dönemiyorum hokeylerde
İsmail YK’dan Faruk K çıkınca kaç kalır
Mustafa Ceceli’ ile Hilal Cebeci toplamı kaçtır bilemiyorum..
(k)Issız odaya düşsem yanıma ne alırdım ?
Ve ne severdim ben senden öncesi, hatırlamıyorum artık..

Ama her hatırlamadığımı da unutmuyordum !

Aa şimdi hatırladım;
Sen varken yaram azdı, sonra yoktun yaram azdı

Hep soruyordun beni seviyor musun diye yaa;
Şimdi senden bile çok SENİ SÖVÜYORUM...


İlyas ŞENCAN
8 NİSAN’ 12 - PAZAR / BURSA