13
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1458
Okunma

1-
ey aşk ! revamıdır
ufuklara tırmanışım!
kar olup yağışım sonsuzlukdan
ürperişim çığlıkların eşliğinde
senli anılar yalın unutuluşda
nirengi tükenmiş hayatımın
ıstırap kokulu gülleri yok
sen yoksun!
donuyorum
cânân; her gün her dakika
dudağını öptü mîlâdi şiirler
ateş tepelere yansırken zülfüne sundular
sınır tanımaz bekâya yürürsen
bırakırsan elimi gidersen -âsi gideceksin-
ruhun iki yakasında elin kalacak
emzirilmeyi bekleyen bir çocuk varlığın
toz bulutunda çölleri yıkarken annenin sütü
köpükleri tımar edilip dağılırken gideceksin
2-
cemreler mor bulutlara devrilirken azapla
hüzün ayaklanır fasıl eşliğinde
rahmetine şiir yağar çiy düşer
azat ederim ey sevgili
sen taşınırken esaret içinde
miracına çıkmam gerek
doğulan bir güzellik gibisin
çok şeyin başlangıcı
varlığına kapılan sessiz sağanak
kırgın bu mevsim kırılmağa durdu
dirilmeyecek kanatlarını çırpıyor gidiyor
yokluğunda naz edip en edalı yanımı
çileyle yoğurup mısralara döktüm
gözlerinin önüne sundum ardından
ömür yetmedi kalp tozlandı ağaçlar bile sustu
zamanın ortasına dökülürken yapraklar
gözlerinden kalbine üleştiler
hâlâ tufanla boğuşuyor yüreğim
çünkü kendimle kaldım
artık insanların en güzeliyim
neredeysen yokluğuna alışmış
3-
dudaklarımın çatlağına, hücrelerine
katre katre kurulmuşsun
sağırım güzellikten, ağırım bu yüzden
bıraktığın günden geceyi aralayan
hayal yansıyor gökyüzünden
asılı kalıyor gözlerim tavanda bir noktaya
aheste dönüyor semailer en hüzzam
özlem ateşin nabzımı zorlarken
kesilir hipokratlı yemin eşliğinde damarlarım
benim sevmelerim küllenince filizlenir
keyfini sürmeliyim sensiz bu mukaddes yangının
ellerim tutuşmuş diye bırakmamalıyım
sonra; henüz kırılmamış kalem müsvedde incinir
sükût sığmaz içime hırıltılar fani olur
nadasa çekilir yüreğim çekilsin varsın
sensizliği içgüden bu bahçe bu seyir
ve kalakalmışlık kurulur nacak gibi
boğuntuda ruhum
kaybettiğim umudun girdabına
huzuruna son seferimdir
simsiyah gölgem terkediyor
sükût çağırıyor beni suretine b/akıyorum
izlere düşüyor dirilişe yürüyorum
aleve dökülsün hayalim küle karışsın varsın
götür beni ay ışığı kan tutmadan
garip illerden silinsin tozum
hüzün melekleri haz geçidinde
varlığımla uçuşsun
gökyüzüne karışsamda olur karışmasamda