Sen

Bir el beni dinle gel ey koca dünya
Gelen senden gitti nişan mısın sen
Söyle gelenleri nettin hani ya
Baykuşa meraklı nişan misin sen

Kerem’i kül ettin yandırdın nara
Ercişli Emrah’ı düşündün zara
Eşrefi gemiyle bıraktın dara
Bütün aşıklara düşman mısın sen

Nesine de fani dünya nesine
Bağladın bizleri gam hevesine
Yükledin alemi dert gemisine
Dalgaya kaptırdın umman mısın sen

Merami’yi bir arzuya bağlattı
Yol vermedin gidem beni bunalttın
Gelenleri bir bir saydın ağlattın
Yoksa güldürmeye pişman mısın sen


Aşık Merami


1940 yılında Horasan’ın Hoşap (şimdiki adı Dönertaş) köyünde doğdu. Asıl adı Nuri Kaşıkçı’dır. İlkokulu köyünde okudu.

Köylerine gelip giden aşıklar etkilenerek ve eski aşıklara ilişkin kitapları okuyarak aşıklık geleneği ve şiirle küçük yaşlardan ilgilendi. İlk gençliğinde şiir yazmaya başladı. Aşıklık geleneğine ilişkin bilgileri ve bağlama çalmayı Aşık Reyhani’den (1932-2006) öğrendi. Mahlası Reyhani’nin kızı Yasemin Şahbazoğlu tarafından verildi.

Zamanla kendini geliştiren Aşık Merami Türkiye’nin değişik yerleri ve Türkiye dışında birçok şenlik ve konsere katıldı. Ayrıca genç kuşaktan birçok aşığın yetişmesine katkıda bulundu.

10 kadar türkülü anlatı bilen Aşık Merami’nin şiirleri değişik gazete, dergi ve araştırmalarda yayınlandı.


)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-396-)(-)(-)(

İşte geldim gidiyorum ben Dünya
Bizlere sığınak liman mısın sen
Akıllı ol Adem bil konya, Hanya
Bir kaptan elinde dümen misin sen

İlim varsa eğer, batılı boğar
Öyle bir ortama sevgiler yağar
Gizli yapılan iş, alenen doğar
Her şeyi gizleyen sümen misin sen

Beslersin yağmurla kök, saçakları
Yaşatırsın şevkle tüm böcekleri
Baharda yeşerir kır çiçekleri
Koyuna, kuzuya çimen misin sen

Emr üzre durursun niçin sormazsın
Bağrına basarsın kafa yormazsın
Dağdan,uçurumdan geçit vermezsin
Bazıları için yaman mısın sen

Bazen de üstüne bulut giyerek
Bazan kar,dolu olup yağarak
Yeşersin toprağım doysun diyerek
Yağmura dönüşen duman mısın sen

Çöle dönüşürsün olunca kurak
Elbette emr üzre bağlılık erek
Ol denince olup secde ederek
Hakkını zikreden iman mısın sen

Lüzumsuzum geldi sende yaşadı
Önüne her türden nimet döşedi
Çıplak bir ademdin sardı kuşadı
İnsan’a bahş olmuş numan mısın sen

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz