9
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1337
Okunma
Ya ekimi yıkın tarihten
Ya da beni koparın ekimden
Perçinlenen hüznümün günleri
Avuçlarında otuz gün otuz asır
Mengene kıskacı uyku bilmez geceleri
Yakar ayrılık çırasını soğukluğuyla
Mahzun rüzgarlar korkarak eser
Dökülür tek tek ruhumun solgun yaprakları
Dokunmayın anlatamam isteğim kahra döner
Sızlanmalarım çocuk feryadı
Teskini kaç sonbahar eder
Gözyaşlarım arar geçmişin hüsranlarına takılı
Gitme diyen
Aldatılmış masum sevdaları
Nafile boyunlarında ekimden sayfalar asılı
Üzgün çizgiler çizmekte yüzlere kader
Kara kış ayaz gece tanımlar ayrılıkları
Süzgün sokaklar beni içine çeker
Ayaklarım hüzün gölgeli
Ara sokaklar özgürlük solumaz
Sabahın soğuğu keser nefesini
Her düşen sevdalı yaprak dalından
Kaldırım taşı yüreğimi yarar
Aldanır şair yine de
Romantik mısraların büyüsüne
Yalnızlık gölgeli sevgililer belirir
Tutunmak ister kurumuş kalplere
Oysa şefkat çoktan solmuş ekimin sinesinde
Çıplak ağaçlar utançtan iki büklüm
Baharın gülücüğü donmuş dallarında
Ve kurt düşmüş sevgililerin yüreğine
Güller kan ağlar kapanmayan avuçlarında
Ya kurtarın
Ağaçları
Sokakları
İnsanları
Sevdaları
Ekimden
Ya da vurun beni yüreğimden