1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1150
Okunma
doğarken biçilmiş kaftan verildi üzerimize
hayata bir değil on sıfır yenik başladık
sen busun dediler bu olduk
sen şusun dediler şu olduk
bir kendimiz olma uğraşında mağluptuk
... renklerin önemi yok dediler
siyahı sadece elbiselerde sevdik
düşlerde bile renkliydi hayat oysa
kimine önyargılı yaklaştık
tanıdıktan sonra sevmeye başladım seni;
sloganlarını çok duyduk
aramızda sorun yoktu biliyorduk
birileri hep sorun oluyordu aslında
en mutlu akşamlarımızda ya da sabahlarımızda
çayımızı önceden açık severdik
temiz yürekler gibi içerdik hayatı
sonradan koyulaşmaya başladı her şey
gelen vurdu giden vurdu sonra hep vurdular
yüzümüze gülüp arkamızdan konuşanların sayısı
konuşmayanların sayısından çoktu
ve hatta matematiksel bir hesabı bile yoktu bunun
çokça ağlardım bir zaman, küçük yaşlarımda
büyüdükçe küçülüverdi gözyaşlarım
umutlarım gibi ömrüm gibi
sonradan çok sonradan öğrendim
arı kovanının yanından geçerken neden arıların saldırdığını
özgürlüklerini alacak kişiyi elbetteki sevmeyeceklerdi
ağlamıştım, başım şişhane gibi olmuştu
komplo teorileri kuruyordum kafamda onlara karşı
onları yok etme hırsıyla birlikte uyanıyordum
uzunca bir süre devam ettikten sonra bu durum
bir filimde gördüğümde anlamıştım
özgürlüğün hayattan daha önemli bir şey olduğunu
ve arıların yaşamsal alanlarını çaldığımı
çok daha sonradan öğrendim....yk....
5.0
100% (1)