0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1109
Okunma
eğer bir gün ölmemiz gerekiyorsa
öleceğiz sevgilim
ve ışıklar dağılırken sokaklara
işte o zaman yeniden buluşacağız seninle
umudum gözlerinde bir ceylan ürkekliği misali
avcılar korkusuz
ve acımasız
hangi yırtıcının kollarında şimdi gece
bak nehirler yağıyor, şelale
kuşlar gökyüzünde virane
bir gün sevgilim, bir gün yaşamak gerekiyorsa eğer
yaşamalı tam yirmi dört saat
hiç aralıksız
ben yüreğine ölmeliyim
ama sen yaşamalısın
kavgayı taşımalısın koynunda
umudu emzirmelisin
daha bebe iken kundakta
Fatma ana gibi toprak kokmalı her yanın
gül kokmalı
teninde deltalar, denizlere karışmalı
bir karınca gibi çalışkan, ağustos böceği gibi şen olmalı
olmalı her yanım
işçi Mehmet’in nasırlı elleri kadar cesursun
ağarmış saçları kadar yorgun
titrek ve dimdik
sevgilim ölmek gerekiyorsa ölmek, yaşamak gerekiyorsa yaşamak
işte budur bütün mesele
usta olacaksın, yaşamakta da ölmekte de.
yakup karasu