0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1245
Okunma

kaç yol varki ışıksızım
az önce naftalin kokusu değdi aklıma
ellerimle azat ettiğim kuşları saydım
365 saat çekti her gün
Bir flüt sesinde kanat ışıltısı
hafif esintilerde dağlara doğru
Yada fısıldayan dalgalara
Yada güvercin sesin
Suların kenarında oynamada
Okşadığın yetim nakışları
Sirenlerin ruhları çıldırtan sarkışı
Hera’nın ilahi sırları
Yada bir ruhun içinde inlemede
Aşık melekler kelamsız konuşmada
Kalplerden gözlere doğru
Yavaşça salınarak gölgede
göğün göğnümesini yüzdüren rüzgar gibi
Mor günlerde kulağına fısıltıda
aç gözlerini içimin aşığı
gönlümün maşuğu
Göz kapağına dokunsun Morpheus
Gülümseyenim sultanım
Sabah ilk ışıktan aldığım ilham
uykuda beyaz güvercin gibi
ince boynun deniz kuşunun kanatlarını düşünür gibi
Ve kirpiklerini kaldırırken rüzgar karanlıkta
Yüzdüruyor hala bir rüyanın gölgesi
Mayıs uykusundaki güvercin
Ayın yarıçapını beyazlatan iki dalga
Bırak nefes alsın dudaklarında dionysos
iki ışık dalgasının iç içe girmesi gibi
Titreyen bir alev yürek içinde
Bakışı aşkın
Işıgı saklıyor gölgesi bulutun
Sabah gözlerini yıkarken sende
Ve safağın uyanmasında
Sabahın damlarını çiziyor boyuyorsun
Göklerde gölgelenmede kokun
Konuş gözlerinle
Sesine dokunsun Poseidon
Ağzında her kelime bir melodik yankımı
Sesin kulağımda son nefesini verirken
Ruhum çınlıyor üryan uyanırken
Kelimelerin kesintiye uğrayan anlamı
Sessizliğimi duyuyorum
Parkın çimleri gibi ayak altında yanım
Dalgaların çırpıntısındaki kıyılara doğru
Dudağında sona eren ses
Bir şikayet bir yarı gülümseme
Kalbim işitiyor her şeyi kolayca oysa
Bir semah açılısı cem-i sevdanın
Rüzgarin nefesi belli
Sesini gizlemek niye
Parmaklarım bulut kaldırmada sanki
Kızarıyormu güzelliğin dokununca ne
Sabah sende pembe çiçekler gibi
Gökler utanır mahrem
Gizemli içi güdü
Her şey kapanmalımı
ilahi adalet görüntü
Güzel olan her şey
Apollon için yaratılmış olmalı
Oysa gözlerin hayat kaynağı
Berrak bir gök yüzü
Süslemeye gelir sabahı
Ve maviyi keşfederken bulur kendini
Berrak suda
Çırpınmada bir kuğu havada
Bir bulutsuz gecede
günün teklifine hazır
Dudağın gülümseyerek çekiyor yörük nefesini
Mahrem ıssız kıtalardan
Davet ettiği bakışları saymada yanakları incilerin
Salkım söğüt dalları gibi
Bir serçe ağırlığında
Kalbinin hafifçe tuz ağırlığı
Kabartır denizleri hemde gözlerin
Kanat çırpan güvercinler gibi adaletli
çünkü onlar iki tane
Ellerin ne trajik oysa
Güne izin veren
Parmakların kırmızı gül
Yırtılırken ömrü hayatın
Savrulan çimlerin üzerinde
Dineliyor ayaklarında zerafet
ilahi bir instrüman olarak her hareketin
Mavi gölün kenarında bir tepe
Alnı hafifçe yeşile meyilli
Suları seyretmek için olmalı
Berrak bir gök yüzü
Orada uçurumun oyuk tarafında
Karanlık bir mağaraya güvercin yuva yapar
Aşk inlemeyi sever şeytan azapta
Gece ve ayrılık gölgelerde gizli
Ömür ışıkları gizlemede maharetli
ürkek renklerde kubbe
Ve alnının üzerinde damla damla dökülmede
Çıglıkları yağmurların
Belli belirsiz ağlamaklı her şey
Sahilde uzun bir öpücük gibi fısıltılı vedalar
Veya zefir sesi
Veya inleyen keman
Kendi iç geçirmelerimizin
Çiçeklerin yüzlerini kapatması yakın
günün baygın bakışları
Bu senin gök yüzün
Kaldır nikabını örtünün
Aydınlat yerini karanlığın
Gözlerinin göçebe bakışı
Bana gül tutam
şefkatlice saran örtüm
Ve yatağının yakınında
Bırak ilişeyim ayak yanına
Ve çözülsün düğmelerin
Parmaklarının renkleri altında gizli
Mutlu bir pembe
Sıkıştıran dudakların gibi
Çiçek bağımlısı bir arı
Zambakların hor yanıysa devşirdiğin
sürükle solgun kehribar renkleri
Yapraklara sinen kokularını
Rüzgar bir hurda gibi getiriyorsa bana
Ve talansa susmaların
Sadace sonbaharda soğuklarla gel
Dudaklarımın kenarına dokunmalar gönderen kadın
Nefesin yankılanıyor alnımı titrerken buluyorum sende
Hatırla
Kutsal bir saatte
Tanrıların müşfik ellerinde
Hayatıma yayıldığın yol gölge gibi
Birtek gün gibi akan
Dudaklarımda uzun ömürlü
Bir gün buz gibi nefes soldurur renkeleri
Bir çiçek gibi
Ve nefes dudaklarında solarken
Sütten bile kestin henüz
Ne zaman belleğin kıyıda dalgada
Eski aşk resmini ararsa
Kalbinin içine baksana
Ve son geldiğinde
ölüm hayatın ödemek zorunda olduğu bir diyettir
Ve cesarettir gerçek kaynağı özgürlüğün
öyleyse mühim olan şey
Ölümden sonra hayat varmı?? Değil
Yaşamak gerekir ölmeden
Ve sura üflenirken zaman
Kadifelere sarılı yanların
Sen ve ben birer meşale
Yatağım yanına uzanır
Sadık gözlerin kucaklar beni
Bir makber türbesinde
Sonbaharda aşık kuğular
Yaşamak örtüşür birleşik yataklarda
Ve birlikte serin iklimlerde
ikişer ikişer uçuşur
5.0
100% (1)