39
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
3477
Okunma

Dedim ki,
Dost elinden gel olursa
Seve, seve gidilir
Demedim ki,
Seven yürek ilmek, ilmek sökülür.
Geldim, gördüm
Gözlerin kin yatağı
Yüreğin buz dağının alası
Niyetine yüreğimi sunmuşken
Yine zehirledim, yine zehirledim
Ben beni
Sana mıydı sevi, sevi gelişler
Bir sırat köprüsü oldu
Keşke Doluşlu gidişler
Gün olur belki yine geliriz yüz yüze
Artık benzemez yüreğim düne
Küfürler yağdırıyorum
Masumiyetimi karaladığın o güne
Yarınım yok, yarınım yok
Ağladıkça kan damlıyor göğsüme
Bulutsuz bir yolculuğa yine yol aldı gönlüm
Dedim ki,
Gülüşüm kalsın sende
Bir bedende iki can gibi
Yüreğini acıtırsam ateşlere at beni
Nereden bile bilirdim ki, tuhaflığa yol almışım
Bir tohum gibi çakılın gölgesinde kalışım
Sol yanımı parsel, parsel satmışım
Vur neşteri vur.
İçinde adının geçtiği her sözcüğe
Baş kaldırıyorum
Ve dilimin bile dönmediği
Bu sevdanın kepazeliğinden utanıyorum.
Utanıyorum.
Cemre düşmüş toprak misali
Bahara uyanan gönlümde
Nefes, nefes sana uzayan yollara koştum
Eşi yoktu, adı yoktu, benzeri yoktu bu sevi’nin
Ta ki ;
Yüreğimi kanatan sözlerini duymadan önceye dek.
İçim acıdı,
Seninde için acıdı mı?
Bittin işte!
İçimde son bulan hayat gibi
Sana buz tutan yarımı bıraktım ve gittim.
Sana buz tutan yanımı bıraktım ve gittim.
25.12.2010 SAAT 21,38
Duygularımı hissederek dile getiren Kıymetli kardeşim Hasan Dağ beyefendiye sonsuz teşekkürler. Saygılarımla.
5.0
97% (31)
4.0
3% (1)