“ Nasıl sevmesini istiyorsanız sizi,
Siz de öyle sevmelisiniz sevdiğinizi”

Hatta her gün biraz daha fazla
Gözleriniz aşka, aşk ona akmalı
Her bakışı içinizi yeniden yakmalı

Bıkmadan usanmadan
Ama incitmeden, kırmadan
Bir annenin yavrusunu
Güneşin doğmayı
Akşamın olmayı
Yağmurun yağmayı
Çiçeğin açmayı sevdiği gibi

Ruhuna, ruhunuzu yar ettirecek
"Yok" dediğini var ettirecek kadar
Sevmelisiniz sevdiğinizi


Öyle sevmelisiniz ki
İçinden geçenleri duyarcasına
Herkesi koyduğunuz yerden
Daha yükseğe koyarcasına
İyi zamanlarını hatırlayıp
Kötü zamanlarını anmadan
Onu yüreğinizle,
Yüreğinizi onunla bir tutarak
Onsuz olan her şeyi unutup
Her şeyde onu hatırlayarak

Yıkıldığında, kaldıracağınıza
Eksik kaldığında tamamlayacağınıza
Onunla gülüp, onunla ağlayacağınıza
Tereddütsüz inanmalı
Siz de inanmalısınız ona
Tereddüt nedir bilmeden
Ve unutmayınız
Gözyaşları sevince dönemez
Yüreğinizle silmeden

Gerek yok kelimeleri süslemeye
Bakışlarınızı süsleyin yeter
Delip geçsinler sinesini
Okşasınlar kalbini
Üşüdüğünde ısıtan ateş
Yalnızlıklarına eş
Bazen anne
Bazen baba
Bazen arkadaş
Bazen kardeş
Yani hayatınızdaki “her şey” olurcasına

Hüzünlerini sevince
Sevinçlerini bayrama çevirircesine
Gitmek nedir bilmeden
Hep gelircesine
Onunla yaşayıp onunla ölürcesine
Ve ruhlarınız birbirine karışırcasına
Sevmek için birbirinizle yarışırcasına
“Alınyazın adım, suretim suretin” der gibi
Yıldızlar kaymadan tutmalısınız bütün dilekleri
Ve duymalısınız suskunluklarını
Konuşmadan anlamalısınız onu
Onunla başlamalı her şey ve onunla gelmeli sonu

Öyle sevmelisiniz ki
Zehri onunla şerbet diye yutarcasına
Onunla kendinizi unuturcasına
Onsuz küçülüp onunla büyürcesine
Onunla yaşayıp onunla ölürcesine
Adı dilinize mühürlü
Mühür aşkınızla süslü
Sevdiniz mi böyle sevmelisiniz
Hepsi bu...

İHSAN TURHAN

8 Şubat çarşamba 2012 10 30