sebepler üstü bu kendi kendine verdiğin eziyetlerin
öğrendiğin yanında bir ’hiç’ olmak istercesine elinde kumanda arıyorsun
sevgi denen zehirli balın tensel irkilişlerini.


’biraz sonra kapın çalacak yüreğinin
ve hiç görmediğin bir hayali göreceksin’ diye yalan atanlarada inanmaman gerekiyor
lüzumsuz bir iktibas yığını saçlarında
kendi kendine verilmiş en büyük yeminin şimdilik:

-birkaç gün sonra boyatmalıyım kesin!


dilgir edilmiş ilham perilerin bir jurnalin son nüshası gibi ortalık da
izmaritlerin üstünde, mazgalları kapatan ana yüreği adımların...


enfüs fâş ediliyor sayfalarca
kırılan bir tırnağın acı verdiği ilk elli üç saniye benimsin
sonrası yine aynı vurdumduymazlık!


her sevgi içine gömülüyor
her seven içinde dikenleri büyütmeyi seviyor
sevgi denen şey;
bir kelimeye bin kelime yüklemek gibi...


maal’esef sevgilim
maal’esef!


kınanmaktan kendi yüzüme çıkacak hâlim yok,
artık Haydarpaşa’da gizli saklı buluşmalarda!


açık baldırlarını kapatacak bezi kirleten son Çarşamba’da geçti
artık bir kelime için bin kelime fazlalığı kaldırmıyor yüreğim.


delik deşik sevinçlere inanmanın tam vakti!


yüreğinin perçeminde kalıntıları almak için son nefesim,
gözlerinin lekesinde hiç ümidini yitirmediğim bir karşılama töreni;
aşkların geri dönüşüme katkısı olmayan bir yerde
alev alev, son kullanma tarihimi beklemekteyim!

*