3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1716
Okunma

sessiz bir karanlıktı bakışların
gündüzlerimi, derin bir kuyuya çevirdi sözlerin
yaralı bir kuş gibi, çırpına durdum karşında
ne yapsam,sitem dolu sözlerinden,kaçıramadım kendimi
sukuta erdi dizelerim, esporaz deresinden sel oldu geldi
gözlerine sonkez bakmak istedim
sözlerin doğan güneşi batırdı yerin dibine
bir pireye yorgan yakmak varmı söle
ağır bir hastalık oldun kaldın kalbime
ikinci kez doğma şansım olsaydı
yine seni sever yine senin gözlerinde ölmek isterdim
saat 05,30’u gösteriyor
gözlerimi inan kırpmadım hala
deprem olmus gibi, toz bulut dışarısı
odamda cam kırıkları ve sessizlik hakim
pencere kenarına oturmuş, hala gidişini izliyorum
gözümün önünden belkide yüzlerce kez gittin
ama ben senden hala gidemedim
sen giderken benide götürdün sevgili
doğmadan ölmek var mı
yada sevmeden aşık olmak
dün geçmeden yarınlar olur mu
gece olmadan gündüz
gündüzsüz de gece olur mu
toprak olmadan,ekin olur mu
yağmur olmadan ekin büyür mü
büyümez hepsi bir birine muhtaç
toprak suya, bende sana muhtacım
güneşi senin için doğdurdum bugün
akşam batışını seyredelim diye
denizde mehtabı, senin için yarattım
göğsüne yaslanıp izliyeyim diye
kendimi sana bağladım, hiç kopmayım diye
gözlerine daldım, hiç çıkmıyayım diye
özleminle yandım, su gelmeden kül olayım diye
bir adam var köşede yatıyor
hava soğuk, uyku bile çekilmiyor
sen gülerken O orda aşkınla ölüyor
sen gittin gideli bu hayat çekilmiyor
üstü yırtık montla örtülmüş
kalbi hasretinle kör olmuş
sen gittin gideli sevgilim
bu hayat bana hiç sabah olmuyor
5.0
100% (3)