1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1033
Okunma

ana şefkatiydi tek umudumuz
bir ülke ki baştan başa ekin
baştan ayağa tırpan
ve hasat mevsimiyiz erkenden
Onmaz
eski pişmanlıkları, bastırmak mümkünmü
arpa orağa değdiğinde
Bu hayat, ki hararetle ve kıvranınca,
Ve ölülerin solucanla beslendiği gibi beslenir ümüğümden,
Meşe tırtılı gibi?
amansız bir pişmanlığı bastırmak mümkünmü ?
hangi iksirde, hangi şarapta, hangi demli çayda,
boğabilmek bu eski düşmanı
magaradan kalma ziyanım var
Yıkıcı ve zevkli ve aç-gözlü,
Karıncalar gibi ihtiraslı?
hangi iksirde? - hangi şarapta? - hangi çayda?
Saldırıyorsun ruhuma böyle
Söyle, güzel cadı, oh! Eğer biliyorsan, söyle
Anksiyete ile dolu bir ruh içinde ki
Ve ezik, yaralı ölü cesetleri gibi,
kırışıklığı at toynaklarının niye böyle,
bir leş için ki kurtlar zaten koklamakta ufukta
Ve kuzgun izler
kırık bir askeri! ümidini yitirsin diye
çarmıhı ve mezarı olsun diye;
siyah ve çamurlu gökyüzünü aydınlatmak mümkün mü?
karanlıkları yırtmak mümkünmü?
Sabahsız ve akşamsız, daha yoğun daha biz
Hiçbir yıldızsız, yıldırım cenazesiz?
sin magaralarında parlıyor umuyoruz
Üfleniyor, sonsuza dek öldüğümüz!
Aysız ve ışıksız, yatacak yersiz
Kötü devrim şehitleri gibiyiz !
Şeytan tüm fayanslarını kapadığında evlerin !
kaybolacak yersiz
Sevimli cadı, lanetlileri seviyor musun?
söyle, affedilmezi biliyor musun?
Eğer pişmanlıkların, zehirli oklarındaysanız,
kalbim hedefe kimin için çıktı ?
biliyormusunuz?
Onarılamaz dişleriyle melun kemiriyor beni
zavallı anıt ki ruhumuz, ,
Ve çoğu zaman, saldırılarıyor ve termit
Temeline inşaatın.
- sıradan bir dramada görüyorum bazen
ses tutuşturuyor orkestrayı
bir peri aydınlattığında cehennemi gökyüzünü
Bir mucizevi şafak;
sıradan bir tiyatro hayatımız
bir varlık ki sadece ışık, altın veya gaz olabilen
iblisi yenebilen;
Ama kalbime vecd uğramaz asla
Bir beklenilen yerde tiyatro var
Her zaman,
her zaman boşuna,
varlığın kanatlarında ümitmi gaz!
devrim şehitlerine..
5.0
100% (2)