15
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
3532
Okunma

payına pas emanet ülke
rayımdan fışkırıp solluğuma vuruluyorum
tut desem incinir nefesim
telvesi şuurumda nefsim
git desem dilenir hevesim
bahara yüzünü açan her kuş için
biraz kışlık sar heybemin sokaklarına
boynum sonuma dargın devrim kir
çağıma ters bir aşk sırtıyım
geceden yas salıyorum
ya
bir koşu yüzümde parçalan
yada dön yüzünü baharımda yalpalan
Sen kentimize git sevgili
ferime bir sokak küfür saklı
yaram eşkıya gecelere ziynet
sürdüm aklımı yoluna
yel bilmez dil bilmez
irkilir zihnim kıble bulaşır eklentime
sev bilmez edep bilmez
durma
çek üzerimden bana dar bana şar yargıları
bırak beni zamana soluma kulaç atan sancıya
selam verip yoldan yurda dolaşan sokağa
ahtın dizine kıvrılan bir zayi ye
kendine konuk bir deliye
sol vurup sokulurum korkma
sen kendimize git sevgili
biraz düş ertelerim bahar saygınlarına
ılıklaşır belki dilim ardına biraz mağrur
şuuruma yorgun bir yağmur devrilir
barınağım iliklerime dönük
eğildikçe gerilen
direndikçe sezdiren
sesimi apar topar terk eden
sevgili
sakince eğil kirpiklerime
tek kişilik günün
gün saymazlarına
zamanı kurcalamadan
her vakte geç kalan
kalabalıklara
sakince uzanıp
katılırım
eğer
yakalanırsam üşüyen bir vakte
iliklenir gururum baş eğmez
güz görmez sözüne ziyan dizmez
üstüne zaman devrilir
eskiye denk uykular salınır
insiz
mecali dinsiz
uyanık fikirsiz
az dur sevgili ayıklıyor soluğunu kuşlar kentimden
rayına varamadan saklanıyor bütün düşler
bir bilsen sevgili aralık sokuluyor senime
kal diyemiyorum
ama bilme sen biraz terkime kal sevgili
’anlatımıma narin sesiyle eşlik eden ÇİMLERİN MELODİSİ’ne saygım ile teşekkürler’
5.0
100% (27)