5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2070
Okunma
Kelam-ı nasihatimdir bu yoktur sitemle münasebeti
Kır akan zincirli zamanları beni seviyorsan…
Gençliğine boşuna sırtını dayamış
Kayıtlarla mukayyet bu insan
Göz gördün mü ki ölümsüzlükle bakışan
Gitmemek üstüne söylenen yeminlerin
Savm-ı Davut tutsan karşılanmaz kefareti
Saçların derken umudun değirmeninde ağarır
Takarsın gençliğe nazire olan yalancı maskeleri
Giden her gün dokunur yüzünün coğrafyasına
Yaşanmışlık yaşlanmışlığa yer bırakır usulca
Alnında birikir buluşma gününün
hesabı kırış kırış çeltikler
Azrailin gelişine doğar şafaklar unutsan da saymayı
Doğan şafakta gidersin hafızamda saklı yeminler
Bir sabah cesedin bir akşam hayalin bana gülümser
Sevdalarım bohçamda iki metre kefenlik
Onu da sarmazsın istesen de artık
Feryadım birikir ardında bilmem kaç senelik
Sen kalk ben yatayım musalla taşında
Belki de hali harabım sevdama ihanet eder
Azrailin koluna atılışının yıl başında
Varlığın içimdeyken sarsa birini kollarım
Kim der ki artık buna ihanet
Öldün okundu aşkımın son fatihası
Tutuldu ardından ebedi sandığım sevdamın yası..
Kelam-ı nasihatimdir bu yoktur sitemle münasebeti
Ölümü öldür hadi ihanet istemiyorsan…
---savm-ı davut: Hz. Davut’un ömür boyu bir gün arayla tuttuğu rivayet edilen oruçlar...