21
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
2761
Okunma
............................................................................
Alıştım
Dolaştım gurbetin bunca yolunu
Yollar bana ben yollara alıştım
Hiç hakir görmedim Allah kulunu
Kullar bana ben kullara alıştım
Yoksulluktur elim kolum bağlayan
Hasretliktir ciğerimi dağlayan
Akıp akıp gözlerimden çağlayan
Seller bana ben sellere alıştım
Gurbet elde yağlı çörek yiyemem
Kutnu kumaş esvaplarım giyemem
Dil ucuyla ben rahatım diyemem
Diller bana ben dillere alıştım
Kuru soğan olsun ekmeğim aşım
Dertlerden kurtulsun çileli başım
Ferman Baba eller benim yoldaşım
Eller bana ben ellere alıştım
Ferman Baba
1922-1996. Göle’nin Hoştülbent köyünde doğdu. Asıl adı Fermani Kızılateş’tir. İlkokulu köyünde okudu.
Küçük yaşlarda türkü ve şiire ilgi duymaya başladı. Özellikle yörede Sofu Emmi olarak bilinen Cemşit Kızılateş (1886-1984) ve Celal Oğlan adıyla anılan Celal Kızılateş (1918-1959) adlı amcalarının desteğiyle türkü ve şiire ilişkin bilgisini geliştirdi. Aynı dönemlerde kaval ve bazı çalgıları çalmayı öğrendi.
Köroğlu, Aşık Kerem, Aşık Garip, Sürmeli Bey gibi hikayelerin Kuzeydoğu Anadolu aşıklık geleneğindeki çeşitlemelerin çoğunu bilen sayılı aşıklardan biridir. Köroğlu’nun 7 kolunu bildiğinden bugüne aktarılması konusunda önemli bir kaynak sayılmaktadır.
Ferman Baba, uzun yıllar bir devlet kurumda çalıştıktan sonra emekli oldu. Ankara’da öldü ve orada toprağa verildi.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
--------------------------------------------------------------------------------
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-328-)(-)(-)(
Bazen bal şerbettir bazen de zehir
Diller bana ben dillere alıştım
Sözden anlasam da olsam da mahir
Eller bana ben ellere alıştım
Güzelin sözleri ateş baruttu
Cambaz etti tel üstünde yürüttü
Kızıl sarmaşıklar sardı kuruttu
Güller bana ben güllere alıştım
Şu belimi büken hasret olmasa
Ne çıkar sevdiğim kimse bilmese
Her akşam yalnızlık bir soğuk masa
Haller bana ben hallere alıştım
Hiç insaf kalmammış gayrı kullarda
Kaç canlar tükendi gurbet ellerde
Kays olup sahrada kızgın çöllerde
Çöller bana ben çöllere alıştım
Gerçek olamadı hayalim düşüm
Başımdan gitmedi yaz günü kışım
Gözümden yanağa inerken yaşım
Seller bana ben sellere alıştım
Hiç çeken olmadı benim nazımı
Duyan da çıkmadı şu avazımı
Çalıyorken böyle dertli sazımı
Teller bana ben tellere alıştım
Lüzumsuz’um her gün dua ederken
Şu ömrünü insanlığa adarken
Garip naş’ı omuzlarda giderken
Sallar bana ben sallara alıştım
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (17)