0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
774
Okunma
Sabahları zar zor kaldırıyorum üstümden
ölü yorganlarımı..
geceleri bir hayli soğuk oluyor
kat kat örtündüğüm hâlde üstümü..
birde yalnızlık var ya karanlık omuzlarımda,
saçma sapan bir güne
uyanması bile
zor oluyor işte..
Yataktan paslı evimin sokaklarına çıkasım gelmiyor..
kahvaltı için kırıntılı mutfağa uzanmam gerek.
ama önce bodruma inip yoksul sobamı doldurmalıyım.
yoksa hava soğuk,
üşürüm.
üşüdükçe de hasta falan olurum..
bak, yine hapşurdum,
gözlerim de sulandı..
göz çukurlarıma doldurulmuş hazır gözyaşları
acaba ağlasam mı ?
bilmiyorum.
hayır, olmaz.
ağlamamalıyım.
yoksa gözyaşlarım da üşür sonra..
Akan bir kaç damlaydı sadece,
sildim ve
vazgeçtim.
yüzümü yıkadım,
elimi yıkadım,
yine üşüdüm..
karbeyaz havluya sarıldım sonra da
ellerimi sakladım beyazlığına,
kurulandım..
solmuş aynaya baktım
sakallarım da uzamış.
sırf bu yüzden
geçen gün çocuğun biri bana amca dedi.
gülme,
kesmeye üşendim sadece..
esnedim,
ve ellerime battı kaşırken
sustum..
keseyim dedim.
durdum.
Yine vazgeçtim.
ama bu sefer
her şeyden vazgeçtim..
tekrar sıcacık yatağıma doğru döndüm.
ama eskisi gibi değildi..
gitmeden önceki sıcaklığı kaybolmuş,
soğuk bir iklim kazanmıştı teni..
Yalnızlık bastırdı bedenimi
ezildim.
soğuk odam da morg gibiydi
tekrar yattım,
tekrar üşüdüm..
Moloz yorganlarla enkazın altındaydım sanki,
kurtaracak kimsem de yoktu.
çapaklığımın kuytularına sığındım
ve uyudum.
rüya gördüm,
ama yine kimseyi göremedim yanımda.
çünkü yalnızdım,
ağlayarak uyandığım,
tenha rüyalarımda da..
Ahmet Kastancı.
5.0
100% (3)