fesâdın emzirdiği o geceyi böldü ilk cemre
ve-l asr’a yürüdü sevdalar kara bahtlarıyla



ölüler ülkesinde can pazarı
asırlık uykusundan güne aksetti ruh
berzah gözlerin firarisi; geçti kendinden




güzelliğin asılacak enginliğine
kırık dökük nurlara sarılıp
secdeye duracak gün doğumu
tanıştığı acı bir kederle
kibir çalımını yitirecek
dürülecek böylece
cevşeni giyinmiş olarak




şahittir;
ezan sesine uyandı yıldızlar
güvercinler izin verdi
sedefleşti güneş hergün
sancağına ötelerden üleşti gökyüzü
masum kadere selam durup
yürüdü sevda
yüreğe dolana kadar




miracına uçuşur kelebekler
kozasında bestelenir okşanır
dökümünü verir istiğfar eder
yaprak sesi dinler
su sesi dinler
tan vakti düşürür
gönül tutuşur
vurgun sevdalara




yıldız uçmaz
ötelerden düşer bir ezgiye
gamzenin firarisi olur yüzde tebessüm
tutuklu artık yansıyan güller
açar biteviye mehtabına
sevdan hülya koparır uğuldar kulağında
tutuklu artık ruh sende
vuslata erene kadar