8
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1627
Okunma

sol yanım
bu hayatı bir ölüye sundu
bir damla kan gibi sakladı
kutsandığı günlerde titredi
mercanlı gölgeler yüklü omuzum
heybeme kirli bir ışık yansıdı
sivri uçlu şafakla servi düştükçe
adını andıkça fırtına değdi
kurşun girmiş gibi acıdı sol yanım
küçülen dünyamda yarama bastım
ecelin ve korkunun tuzu sendin
muştulandı eksiksiz düşlerime
saydamlığın örttü sol yanımı
ortasındayız kan kırmızı gecenin
uzat dudaklarını nasılsa gündüz değil
birazdan gecenin en siyahına
güneş yansıyacak tuz, söz eriyecek
uzat öpmeliyim dudaklarını
kimseler görmeyecek
sol yanımın titrediğini
yeniden karışırım şenlik ateşine
masallı yüreğim çoğalır köz köz
sen suskun adımlarla gelirsen
sevdam masmavi kesilir
şiirler yazılır o sunak taşına
sırra açılır kurbanlar kesilir
yüreğimin mabedine
ve sana yazılan mısralardan
son ışımanla aşk düşer
kınalar dökülür kalbine
gerisinde çığlık susar
ateşe düşer sol yanım
silkin rüyada gördüğün keşkeden
zaman durmadan akıyor
kah eylül yağmuru kah aralak ayazı
serçe konuyor pencerene
acıklı vuruyor gagası cama
kürek mahkûmu bekleyişlerinde
ağlamaya duruyor gözlerin
baştan ayağa titriyor bedenin
hokkasına banıyor yitirdiğin aşkı
sol yanın.