1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
744
Okunma
Efkarlandığımda şiir içerim ben
bilmem kaç satır hem de
dur,
sana da koyayım
önce dertleşelim
sonra gitme..
dinle,
kafiyeyi tutan ellerin çatlıyor sıcaktan
öyle içim yanıyor ki
dumanım çıkacacak avuçlarımdan
sırtımdan çıkardığım bıçaklarla da
geceyi kessem
sansürlü
acılarımdan çıkan haykırışları
bulanıklığıma gömsem..
belki,
bir sigara yakarız
ama içmeyiz
kendi kendine yansın dursun
benim gibi
hele dudaklarına hiç değmesin
içinde bir yer cız eder de
ağlayıp iki damlayla söndürmeye çalışırsın
hatta bir boku beceremezsin
boğarsın..
(ne boku lan,
ağlama diye dedim..)
belki,
bir içki koyarız kadehlere
kötü kokusu doldurur burnunu
tenimi içine çekmek istersin
hastalıklı ayrılığın iltihapı patlar o an
korkar kaçarsın yalnızlığından
geri dönersin bana..
bak,
dünya dönüyor
hem de her gün
sen sadece bir gün döneceksin
ekvatorun, meridyenin Allah belasını versin
birkaç adım sadece
yorulmazsın..
yine de,
bir otobüse bin
hiç yorulma sakın
kıyamam
öyle çok özledim ki seni
geldiğin gün yalnızlığımı turlarız
çünkü çok yorucu
çünkü çok yoruldum..
neyse,
bak heyecanlandım
kısa kesiyorum bileklerimi ;
sen gel de
sana gidelim..
Ahmet Kastancı.
5.0
100% (3)