arabalar geçer yanıbaşından
bir gemi ıslığında ürken martının kanatlarını bölüşür bulutlar
pazartesilerin günahı olur
erkenden yola koyulup
sızlanmalar

sıcak bir çay
ve de dünden kalma umutlar
memnunuzdur İsmail ağbi
çok de mesut
eski filmler gibi

gerçi imlası bozuktur düzenin
kıvırtmaya geldi mi bini bir yerde
hangi yana baksan
artistlere taş çıkartır bir çoğu
ekmek parasına ne hayaller yitirir
bir de gofret baba, gofretine başlattıran çoluk çocuğu

ulen hangi devirde kaldık ağbi
be hey alıp götürecen böylelerini
sürecen şehirlerden uzaklara en iyisi
öyle bağırmamalılar sokaklarda
patates, soğan, biber
o pis elleriyle o densizler
nasıl da böyle cüret eder

vay ağbim be
villamı gördün sende
bulamadık daha iyisini bu yerde
kriz mıriz ciddi bahane
enflasyon yükselmiş fakire dert
bana mı kaldı onları düşünmek
doğmasalardı o kadar çocuk fert fert
bir de kalkıp bakmazlar mı gözlerine
ulan bir de ağlamazlar mı tek tek

ağbim sürmeli dedim ya
takmıyor işte belediye
tanıdık da var hani ankarada
gidip ikide bir söylemek de hoş değil
bizimde bir ağırlığımız olmalı
böyle küçük işlere elimiz uzanmamalı
yahu canımı sıkmasalar iyi de
bir de kömür yakarlar her gece
içim dışıma çıkar oturamam evde

ah bre İsmail ağbi
anasını sattığımın dünyası hep böyle
geçen işe giderken arabayla
çarptım bir velede
lan gavurun dölü ne işin var önümde
arabanın kaportada kaç tane çizik
bir de yeni almışım son model bemeve
ordan bağırıyor babası ezik
oğluma vurdular, oğlumu öldürdüler
lan hıyar ölse ne yazar
arabamda çizikleri görsen için yanar
ağbi bunlarla uğraşayım derken
ömür geçiyor anlamadan
canımı sıkmasalar iyi de bir gün
her günü bir olay

öyle işte be ağbi, simit de bitti hani
kalkalımda yürüyelim senle biraz
çaylarıda soğuk getirmişti zaten şu kalas
bir daha da gelmeyelim buraya olur mu
sahibide çingene gibi, ediyor beni sıkboğaz

hah otoparkçıya selam vermesek yandık
karı dırdırı bir yandan, şu otoparkçılar bir yandan
utanmıyor ki hiçbiri, arabaya göre istiyorlar para
medet umuyorlar bizim kara çantadan

ah ağbi hadi seni bırakıp gideyim şu aradan
bir dahakine hesapları sen ödersin artık bak
çok oluyor şu çay muhabbetleri, az değil parası inan

İsmail ağbi haydi Eyvallah
dört gözle öğleni bekliyor bak bu zat
acıktım şimdiden, yemekleri hayal ediyorum
açarsın sende bana artık iş yeri telefonundan
kendimi zor tutuyorum



.