2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1250
Okunma
www.youtube.com/watch?v=h8Yp2upxkTk
Hekim, sona sakla; sona bırak şimdi bana anlatacağın şeyleri
nefesi içimde sanki
içimde bir nefes, ondan göğe yükselir geceleri
unutursa diye acıda bir gün kendini
beklerim,
beklerim yüreğime kendisini.
...
Hekim, elinde bulguru ne yapar şu kadın
bak hele, bak
suyla oynar gibi elleri
sanki hiç bilmez bu işten başka şeyi
Hekim, hekim
Nedir bilir misin bu işin aslı, hakikati?
Hekim ya şu çocuklar
taşlar altında oynayan şu yavrular
yavru yavru kuşlar, çamurlu parmaklar
çimen kokusu alan sinekler
bir eli tandırda, bir eli bebeğinde analar
ya şu yaşlı kadın Hekim;
Hekim, ya şu hasır üzerinde oturan yaşlı kadının
Nedir acep derdi?
Hekim bak kadının yaşlı ve de yaslı gözlerine
derman değil senin getirdiğin ilaçlar bir kere!
Hekim, ’vayyyy çeker’ dağların taşları
düşer mi dersin şu başı göğe değecek kayalar
göçlere düşer mi dersin, gurbete siner mi dersin;
ya al canını da tüm dertlilerin, ya koy mu dersin?
Hekim, Azrail’e mi çalışır ellerin?
...
Hekim, sona saklanmış acılar beslerim
sen ne dersin; necisin, nereye gider diye şüpheye düşersin
...;
Sona bırak dediğim şeyleri silip
süpürdün mü yoksa pamuklarla?
Hekim; nefesi içimde sanki
içimde bir nefes, ondan göğe yükselir geceleri
unutursa diye acıda bir gün kendini
beklerim,
beklerim yüreğime kendisini.
5.0
100% (7)