13
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1420
Okunma

Kara bir duvak gibi sardı
Yalanlarla örülü hayat yolumu
Çıkmaz sokaklarda son buluyordu
Sana attığım tüm adımlarım
Dudaklarımda vefasızdan kalan bir ıslık
Şavkını kendinde kaybeden güneş
Bulutlarla sevişirken umutsuzca
Rüzgar her yaprağı sürüklüyor toprağın bağrına
Dalları kırbaç gibi şaklıyor beyin mahzenimde
Kanyonlarda yolunu yitirmiş göçebe kuşlar
Köşe başını mesken tutmuş bir dilenci
Gelip geçen tüm düşlere talip
Yitmişliklerde yok olurken sevgi bekçileri
Bağde gözlerden süzülür göz yaşları
Kirli eller sarmalıyor yüreği acımasızca
Yere damlayan kanlar verirken rengini
Ölü serçelerin serildiği Arnavut kaldırımlarına
Yaradandan dilenirken her nefeste
Mutlu sonlar
Gözler hep vedasız gidşilere sahne
Karanlıkda cama vuran aksi
Hiç var olmayanın
Mum alevinde yitip giderken iki damla yaş
Silip alıyor yüreğimden sevgini
Bir ışık hüzmesiyle alıp giderlerken
Sızısı parmak uçlarımda kalan sevgili
Oysa şimdi
Kara katarlarla yol alırken cehenneme
Kanasada yürek ağlasada gözler
Bitmeye mahkumdur her asılsız aşk
Hani başlamadan bir yalanın bittiği gibi
Uğurlanırsın issiz karanlıklarda
Kaybolan yıldızlara kazılır mezarın
Adın yazılmaz bir mezartaşına
Ay tozu serpilmez topraklarına
Kandırdığın yürekler
Seni belalar ve ahlar ile uğurlar
Son mekanın cehennemlere
5.0
100% (17)