............................................................

Kara Yer


Gözün yumup hem gaflete dalınca
Bekler seni tedbir almış kara yer
Dünya varlığını hayal ederken
İki taş bir mezar kalmış kara yar

Azrail dolanıp canın alanda
Ana baba kavim kardaş kalanda
Tarihler çizilip günler dolanda
Vaktini bir tamam bulmuş kara yer

Bahi her dem arşa çıkıyor zarın
Dökülür üstüne evrak-ı varın
Garip hanesine döner mezarın
Üstüne bir yorgan olmuş kara yer.


Göleli Bahi


1939-2004. Göle’nin Hoştülbent köyünde doğdu. İlkokulu köyünde okudu.

Aşıklık geleneğine ve şiire küçük yaşlarda ilgi duymaya başladı. Hoştülbent köyündeki birçok aşığın yetişmesine katkıda bulunmuş olan Celal Oğlan’nın (1918-1959) yanında Sofu Emmi (1886-1984), Heveli Babuş ve Ferman Baba’dan da (1920-1996) geleneğe ve türkülere ilişkin önemli destek gördü. Ayrıca birlikte askerlik yaptığı Rüstem Alyansoğlu’nun aracılığıyla bilgisini pekiştirdi.

Aşıklık yönünün dışında yörede çok iyi bir kaşar ustası olarak da bilinen Göleli Bahi, köyünde öldü ve orada toprağa verildi.


)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-247-)(-)(-)(


Topraktır özümüz döneriz öze
Bekliyormuş,haber salmış kara yer
Dönüş mukadderdir gerek yok naza
Bu Dünya’da kimler kalmış kara yer

Alna yazıldıysa kimse silmiyor
Vakit tamam ise daha kalmıyor
İnsan sayısını kulda bilmiyor
Hele bir bak kimler almış kara yer

Hâk üzre gidenler bil ki kazandı
Yanlış üzre gidenlerse azandı
Vicdan denen mefhum ise mizandı
Üzerinse Hâkka yolmuş kara yer

Korkmamalı insan var ise iman
Asi olanların halları yaman
Ölenin üstünü örttüğü zaman
Canlılara yatak olmuş kara yer

Ne göndersen hepsini de yutarmış
Çürütür de toprağına katarmış
Her karış toprakta bir can yatarmış
Bakmışsın ki her yer dolmuş kara yer

Rüzgar esmiş yerden almış savurmuş
Güneş vurmuş çöl etmişte kavurmuş
Sular yarmış vadi etmiş devirmiş
Yaralısın sana nolmuş kara yer

Sual mi olunur Rahmandır Allah
Şükrümüz sonsuzdur Elhamdülillah
Sende yatıp dinlenecek İnşallah
Lüzumsuz da sefa bulmuş kara yer

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz