bugün doğumgünü hasretimin
sensiz kaçıncı asır bu, unutmuşum
abarttıkça kabaran bir yakarış tüm beyaz yalanlar
iskenderin flütünü ödünç almıştım
aslında yine bir balık ve de ufaktan sensizlik
o kadar...


coğrafya kitapları yeniden basılmaya muhtaç
kurumuş yakasında gözlerim frengiye müptela
vebasında ateşlerim hüzzam makamında tango
çıldırmış bir evlat acısı hakikatin ayıracı olmaya namzet


sınava sokacak kadar beyaz kağıt kalmamış bir aşk
romatizmalarım zihnimin muzdarip hayal kırıkları
hangi pencereye baksam hep beşinci kat
tuvallerin yırtıklığına şahit bir sızlaştisk
gökyüzü özgürlüğün sineması
yokluğunun galasında umutlarım spastik
kavga ediyor mahallemde çocuklar
gelecek bir başka mesele evlerde
test kitaplarında zindan hayatlar
en zor soru hep sana dair


bir kentin güneş açan son yakası
tebrik edilen aşk gazalarının son fethi
bucaklar akılkutumda alabora kaçıklığı
ağzımda zehirli balı o yokuşu bol türkü
ekmek param dahi yerde sürtüğü kaldrımların
bugün sigara satmıyor o bakkal beyefendi
sen de pek kıskançsın; oynak değil mevduat
aşk, böbreğimle beraber satılık şu aralar


bugün tutum günü bir üçkağadın daha
gözlerim rüyamda bir alkolik hesabı
kusmak caizliğin lemasına dokunan çocuk
şarkılar konserlerin en fiyakalı kadını


uzattığımı bilen delikanlı adamların bakışları
mert olanlar kancıkları sevmediği için bu kadar uğraşması


güvercinler kaçmaktan başka neyi bilir ki;
artık öğle yemeğimi itlerle paylaşıyorum
karaköyden çıkan başı dik bir adam gibi
buna da aşk diyorlar; ha ne farkeder?
-ha varlığın, ha yokluğun kadar


.
.