2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1898
Okunma

her sabah uyanırken uzaklığında
aynı pencerede seni bekliyorum
tren geçiyor karşı caddeden
içimi bir hasret kaplıyor o an
her cumartesi pazarında gözlerim
ellerinde büyük sevgisiyle seni arıyor
sen doğuyorsun sabahlarıma usul usul
güneş nasıl doğacaksa her gün şehre
öyle seni düşlüyorum gözlerimi kapatıp
bir an karşılaşıp aynı cadde üzerinde
senin yanımdan geçebileceğine dair
kışlar yaşıyorum dişlerimi gıcırdatıp
öleceğimi bildiğim gibi sevdiğim canına
sarılamama yanışlarında susuyorum
çekiyorum varlığında yokluğunu
mecburluğum aldatıyor gülüşlerimi
yalnız senin iyiliğini düşünüp
eğilen bir fidan kadar hüzünlü
ağlıyorum kıskanç umutlarımıza
ilk saatlerin arza dokunan bahar yelinde
bakacak bir ben kalmıyorum sensiz
sesin ulaşıyor evimin her bir tarafına
günahlar besliyorum güvercin gözlerinde
üşümek tangosunda geçerli kılınırken
oysaların çokluğu bölüyor uykularımı
kırılmış dallar acıtıyor yüreğimi
sonralar çırpınıp şehrimin ışıklarında
gölgeni tanıdığım irkilişler sarmalıyor
ürkek ellerimde bembeyaz kırlangıçlar
5.0
100% (5)